Tahir Bulut

Tahir Bulut

Gönül Defterimden
tahirbulut@hotmail.com

Mahmut Ustaosmanoğlu hoca efendinin çocukluğu

26 Haziran 2022 - 23:12

1998 senesi idi.
İstanbul Samadya SSK hastanesinde Aydın Beydilli adında doktor arkadaşım çalışıyordu. Dedim ki Ona; "Hocam, babam özünde dürüst, namuslu; en önemlisi çok merhametli adamdır. Lakin tansiyon hastasıdır. Bu yüzden çok asabi oluyor ve ister istemez çevresindeki insanları kırıyor. Kendisiyle bile kavga ediyor. Babamı hastaneye 15 gün yatıralım; her türlü tahlilleri yap ve doktor arkadaşlarına yaptır ki, O'na en uygun ilaçları bulun; ömrünün kalanını rahatça, sakın geçirsin.! Özündeki O 'iyi insan' geri gelsin".! 
Öyle de yaptık. Babam ondan sonra 2.5 yıl sakin sakin yaşadı. 2000 yılının Aralık ayının 15'inde Rahmet-i Rahman'a kavuştu...
Bu konuyu neden yazdım: Hastaneye yatış günlerimizde bir hasta ile tanıştım.
Hemşehrimiz idi. Of'un Tavşanlı(Mitso) köyünden idi ve soyadı Ustaosmanoğlu idi. 
Bu soy isim bana Mahmut Efendi'yi çağrıştırıyordu ve çocukluğu hakkında bazı meraklarımı gidermemi sağladı. 
Adam yaşça babamdan büyük, günlük tıraşını olan modern görünümlü bir adamdı.
Sordum kendisine; "soyadınız aynı olduğuna ve 'akran' sayılabilecek yaşta olduğunuza göre Mahmut Efendi'nin çocukluğunu bilirsin; Nasıl bir çocuk idi? Agresiflik, haylazlık yapar mıydı? Arkadaşlarına galiz küfürler edermiydi?" 
Elcevap; "Evet akranız, çocukluğumuz birlikte geçti. Biz oynar, zıplar, birbirimize her türden kalayı basar, meyve çalar; hulasa çocukluğun gerektirdiği her türden haşarılığı yapardık lakin O'nun ağzından hiç bir kez değil küfür, âdaba uymayan bir kelime bile duymadım-duymadık. Bugünkü duruşu ne ise çocukluğu da aynı idi. 
Evet bayanlar-baylar.! 
Bazı arkadaşların bu Zat'ın arkasından yazdıklarını hiç 'etik' bulmadım hiç.! 
Üstelik ömrümün hiç bir bölümünde "Mahmut Efendi'ci" olmadığım halde bunu söylüyorum. 
Muhtar olurken mahallemde 7 cami, 2 Kuran Kursu olmasına rağmen hiç bir hocanın 'geldi gitti'sine, işine karışmayacağıma söz vermiştim kendime; öyle de yaptım. Birisiyle uğraşıp didişmem için en az O'nun kadar bilgiye sahip olmam lazım ki doğruyu bulmak için uğraşayım.
Bu zat hâfızlığını bir ahlak abidesi olan Çufaruksalı kıraat alımı kurra hafız Mehmet Rüştü Aşıkkutlu hocaefendiden yapmıştır. 
Başta Arapça olmak üzere; fıkıh, hadis gibi birçok ilmi eniştesi olan ilim deryası Çalekli Dursun Efendi'den öğrenmiştir. Bununla yetinmeyip Zisinolu Abdulvahap Efendi ve birçok alimden ilim öğrenmiştir. 
Şimdi bu zat neyin "şirk" olduğunu bilmiyor da, Fatiha Suresi'ni okurken  bile 40 tane yanlışı olan bizler mi bileceğiz? 
Hadi bunları geçtik; "bu kişiye de saygımız yok" diyelim; yolunda giden yüzbinlere de mi saygımız yok. 
Halka rağmen halkçı olunmaz. Bu, ne sosyal demokratlığa sığar, ne sosyalistliğe, ne de Aydın kişiliğe.! 
Peygamberimiz ne demiş; "siz onların değer verdiklerine hakaret etmeyin ki, onlar da sizin değer verdiklerinize hakaret etmesin". 
Düşünsel bütün kavramlar görecelidir; bazen "doğru" bildiklerimiz yanlış olabilir. Şairin dediği gibi; "şimdi geriden gelen yüzden devir ilerde".  
Şunu diyebilirsiniz; bu tür cemaatlerin kurucuları belki halisane niyetlerle cemaati kuruyor; Sonra ipin ucu puştun eline geçiyor ve bu cemaatleri kendi maddi, siyasi çıkarları uğruna kullanıyorlar. Bakınız bu oldu ülkemizde ve oluyor lakin inanın bu cemaatlerin kurucularından birçoğu halisane niyetlerle kuruyor teşkilatını. Fetö gibi maşa ve casus, ülke düşmanları yok değil, çok.! Tarih boyunca bunlar olmuştur ve olacaktır.! 
Çünkü; insanları en kolay kandırıp gaza getirmek yöntemi din ve değer verdikleriyle kandırmaktır. 
Herkesin kendine yetecek kadar aklı var; kanmasınlar yahu.! 
Hangi kesimden olursa olsun kitlelerin değer verdiği bütün geçmişlerine rahmet olsun; vatan hainleri  hariç.! 
Tahir Bulut   Mutlu-huzurlu haftasonları dilerim...


Mahmut Efendi'nin Çufaruksalı kurra hafız Mehmet Rüştü Aşıkkutlu hocaefendiden almış olduğu hafızlık belgesi.
Belge için Çufaruksa eski belediye başkanı Hikmet Yalçınkaya'ya teşekkür ederim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum