Sekizbin beşyüz müş asgari ücret
Bir öğüne yetmez kovar seni Nusret
Anlaşılan önümüz devre-i fetret
Yirmi yıl sabrettik daha nasıl "sabret"
Gençler bu ülkeden etmeli hicret
Bugün Rahmetli olan bir kadim dostumun kuyumcu dükkanına gidip oturdum. Aynı zamanda Döviz alış verişi yapılan dükkanda baktım ki Auro 2 binin üzerinde işlem görüyor. Akşam eve gelince haberlerden duydum asgari ücret miktarını. Hesap ettim ki, O dükkandan sadece 400 Auro alınabilir, O da şimdilik. Şuna emin olun; 1 ay sonra onu da alamazsınız.
Rakam büyük lakin ederi yok.! Önceden böyle sıkıntılı durumlarda kıyıda-köşede ne varsa oradan harcıyorduk. Şimdi şükür ki, her birimizin cebinde en az 30 bin limitli kredi kartı var. Rakam da yüksek; Se kız bin beş yüz altı lira.
Arkadaş, ben bu Rakam geliriyle dünyayı borçlanırım be.!
Varsın gelecek 30 yılım ipotek altında olsun; zaten onda birini ancak yaşarım.
Hem ölenin varislerinden tahsil etmiyorlar parayı; sigorta yapıp oradan alıyorlar.
Kime ne söylüyorum ki? Birazdan Kur korumalı mevduat hesapları olanlar saldırır bana yorumlarda.
Reis açıkladı; "öyle her istenen rakamı her isteyene veremeyiz, şunun şurasında devlet yönetiyoruz değil mi?"
Haklısın reis, alt tabakayı iyi yönetiyor ve yönlendiriyorsun da; üst tabakada kim kimi yönetiyor orası belli değil.
"Orta direk" mi dediniz.!
O, Rahmetli Özal zamanında vardı, şimdilerde tost arasına konan taze kaşar gibi eridi gitti...
Tahir Bulut
"İşçisin sen işçi kal;
Giy dedi tulumlatı.!"
YORUMLAR