T A Ş L A M A
Fikriniz nedir ey millet
Kendin üret, kendin hallet
'Korona' denilen illet
Bana insan işi gelir
***
Ekonomiyi sor Çin'den
Kazançlıdır iki yönden
Virüsü salarlar önden
Arkasından aşı gelir
***
Amerika'nın yok farkı
Beraber döndürür çarkı
Bu bizim eski bir türkü
Körle giden şaşı gelir
***
O Trump denilen alçak
Mevlâ'yı yok mu sanacak
Zalimin hakkından ancak
Mazlumun göz yaşı gelir
***
Hele bakin fırlamaya
Harbiden ters doğmuş baya
Çocuk gelirken dünyaya
Ayak değil başı gelir
***
Baktı ki boş kaldı meydan
Tamamiyle çıktı raydan
Girdiği Beyazsaray'dan
InşaAllah leşi gelir
***
Hiç hayrı yok rüyamızin
Demi geçti sevdamızın
Bundan böyle dünyamızın
Yazı gider, kışı gelir
***
Saptırma gündem yaratan
Bahseder havadan, sudan
Yattığın derin uykudan
Uyanmazsan peşi gelir
***
Yazık değil mi canlara
Serildiler meydanlara
İşte böyle şeytanlara
Bu Tahir'in taşı gelir
Tahir Bulut
Pandemi ilk çıktığı zaman yazmıştım, bi ara çıkışa geçti ya, yine getirmek istedim gündeme; hayırlı vakitler.
*************************
Y E T E R
Akmış, akmış, durulmuşum
Uçmuş, uçmuş, yorulmuşum
Konar elbet gönül kuşum
Tüneyecek dal ol yeter
***
Dağlayarak şu sineyi
Devirdim onca seneyi
Ben vururum tezeneyi
Sen sazıma tel ol yeter
***
Sevgidir her zaman haklı
Odur mağlup eden aklı
Kor'um küllerimde saklı
Ateşime yel ol yeter
***
Aşığın budur muradı
Birlikte geçmek sıratı
Gelir damağımın tadı
Çanağımda bal ol yeter
***
Başka neyi dileyeyim
Bülbül gibi çileyeyim
Gece, gündüz sulayayım
Viranemde gül ol yeter
Tahir Bulut
Şiir de bir hiyerarşik düzen ister; önce tuneyecek dal arar. Sonra sazına tel arar ki, içli nağmeler dökülsün.
Ya sonra; içsel yangınını ateşlemeye yel arar ve bulur kıvamını maşuktan aldığı bal tadıyla ve
Çiler bülbül gibi...
Öyle... T.B.
*********************
M E Z A R
Ne yüzümde tebessüm, ne de sitem sesimde;
Bekliyorum sabırla bu en son adresimde...
Tahir Bulut
*************************
Ş İ İ R E R İ C A M
Ey şiir ! ruhuma ışık ol ! Yansı !
Ukba'nın ritminden lütfeyle dansı...
Ağyarın göğünde çırpamam kanat;
Bana söz değmemiş âsuman donat !
Hakk'ın lugadını işle dilime;
Cennet mumu harlansın fitilime...
Her harfimle bir gözyaşı sileyim;
Mutlular çoğalsın ben eksileyim...
Gel etme! Bu demden doldur çayımı;
Yalnız sen bilirsin dudak payımı...
Tahir Bulut
*****************
Dertliyim derdim bitmez
Duman başımdan gitmez
Yedi bin beşyüz lira
Yalnız anama yetmez
Bize yaptığınızı
Gavur gavura etmez
Bu ne rezilliktir.!
Bu ne aymazlıktır.!
Bu ne adaletsizliktir.!
Kişinin üzerinde 300m² çaylık var diye 100 yılda bir alacak olduğu 5 bin lirayı çok gördünüz öyle mi?
Sizin düzeniniz ve sisteminiz; "zengin semirsin, fakir kemirsin" üzerine öyle ya.!
Lanet olsun böyle düzene.!!!
**********************
Bugün sayfa arkadaşlarıma hem eğlenmek hem de farklı bir zaviyeden dilbilgisi dersı vermek istedim.
Hem eğlencelik, hem öğrenmelik...
Yalnız insanların değil, kelimelerin,harflerin de ruhu var;harflerden birkaç örnek vereyim,diğerlerini bu kıstas üzre sizler yorumlayın.
Önce sesli harfler;
A,O mesela,hayret ve abartıyı anlatır yan yana dizildiğinde.
E; yan yana dizilirse devamını bekliyorsunuzdur.
I; iki tanesini art arda söylerseniz bir şeyi istemiyorsunuzdur.
U; Yan yana dizilip söylendiğinde çokluk ifade eder.
Sert sessiz harfler adı üzerinde;serttir.
S mesela; S/amimi görünse de S/erttir S/ıkar insanı arada S/u verir ki,ölmeyesin. Bu yüzden kelimeye S/es verirken bu S/ertliği her zaman dikkate almalı,S/ertlik ruhudur kelimenin.S/iktir et ruhsuzları.!.
T; T/okat gibi çarpmalı.!. Öyle bir çarpmalı ki,T'li harflerle başlayan kelimelerin geçtiği cümle ünlemle bitmeli.!. T/ahir olmalı,yani T/emiz...
H, sert sessiz harflerin en yumuşağıdır lakin en asaletli olanıdır
H/akikatı söyler, H/akk'ı söyler,dahası H/ür olmanın ruhunu taşır.
P; vurgudur; P/arlaklığın cilasıdır,P/atlamanın şiddetini anlatır.
Ş; Ş/iddet içerir, biraz Ş/ımarıktır ruhu.
Ç; Ç/okluğa vurgu yapar,Ç/alışkanlığa;patlama sonucu meydana gelen Ç/atlamanın ruhunu taşır.
K; anarşist ruhludur,K/abadır, K/arşıt olmanın ruhunu taşır.
F; gizemlidir;F/aili meçhul ruhu taşır.
Yumuşak sessizlerden birkaç örnek:
M; M/uzur olmanın,M/eraklı olmanın ve bunların yanında M/akam sahibi olmanın ruhuyla sürdürür yaşamını.
R; R/üzgarın fısıltısını getirir kulaklarımıza.
N; N/arindir,N/aziktir,N/adandır,arada N/efret içerip çift ruhlu görünse de N/aiftir.
J; batı ruhu taşır,Fransızları hatırlatır,1789 Fransız İhtilalini hatırlatır.
Öyle hazıra konmak yok;ben ekstrem örnekler verdim ve yoruldum;diğerlerini sizler tamamlayın...
İşte dostlar; şiirlerimi yazarken kelimelerin ve harflerin ruhlar alemine gidip oradan getiriyorum dizeleri.
Bunlar okullarda-üniversitelerde öğretilmez;insanın kendi melekelerine ilaveten okumak,okumak,çok okumakla elde edilen bir olgudur bu.
Tüm dostlara mutlu,huzurlu,sağlıklı günler dilerim...
Tahir Bulut
********************
B E N
Insanda bir "ben" var ki, "nefis" derler adına;
Hayallerini salar göklerin son katına.
Çalıştığı kurumda şef bile olmamışken
Genel müdürlük ister; bakmaz liyakatına...
Tahir Bulut
Gücünüz kadar iş, liyakatınız kadar mevki, emeğiniz kadar para kazanacağınız sağlıklı haftalar dilerim...
---------------------
Uğur Işılak bir zamanlar neyin isyanını yaptıysa "Neyimiz Kaldı" diye bir beste yapmıştı.
Ben de nazire olarak bu şiiri yazmıştım.
Uğur Işılak'a nazire:
"Neyimiz kaldı" ha, neyin yok Uğur
Vatanına geldin, daha nen olsun
Dön de yaratana şükrünü bağır
Gönülleri çaldın, daha nen olsun
***
Cıva mı gizledin attığın zara
Sana düşeş geldi, bize dubara
Girdiğin yarışlar hep uzak ara
Zirvelerde kaldın, daha nen olsun
***
Gurbetçiydin, gelmiştin Türkiye'ye
Ne bir dakka durdun, ne bir saniye
"Vatan, millet, Sakarya" diye diye
Duyguları yoldun, daha nen olsun
***
Sazına düşürdün birkaç kafiye
Ne varsa doldurdun senli kefeye
Artik minnetin yok tefe-tüfe'ye
Parayı da buldun, daha nen olsun
***
Boşa sebep olma yanlış algıya
Şöhretin yayıldı bütün ülkeye
Hele bir bak elindeki belgeye
Vekil bile oldun, daha nen olsun
Tahir Bulut
******************
DÜŞTÜ
İhanet yüzünden bozuldu doku
Ülkem bir çıkmazın rayına düştü
Sırtımızdan vuran Ermeni ok'u
Fırlatmak kürtlerin yayına düştü
***
Müslüman olmayı bırak bir yana
Bir kere ''La-havle'' dedik mi sana
Bin yıllık kardeşlik büründü kana
BARIŞ'ın ayağı mayına düştü
***
Cahil bırakılmış günahsız çoğu
Mümkün mü ey doğu.! ateşte soğu
Gözleri kör etmiş bu sis,bu buğu
Alaz senin kaçak çayına düştü
***
Tezgahı kotaran vicdansız batı
İçimize soktu türlü fesadı
Millet Meclisinde APO sıfadı
'Çocuk katili'nden 'SAYIN'a düştü
***
Buylusu boş kalmış kara sabanın
Sonu buymuş yirmi yıllık çabanın
Sinesi dağlanan ana-babanın
İçten içe yanmak payına düştü
***
Sardı sizi 'develet kurma' büyüsü
Huysuz atı uslandırır seyisi
Karadenizlidir kürdün dayısı
Bu toprak dedenden dayına düştü
***
Tahir BULUT
Karasaban: toprağın altını üstüne getirmek için yapılmış, genellikle sert iki ağacın birleşmesinden oluşur. Ağacın sivri olan yerine takılan özel yapılmış saban demiri denen parçayla toprağın aktarılması sağlanır. İkinci parçanın ucuna boyunduruk denilen sabanı çekecek hayvanların bağlanacağı bir düzenek takılır. Uzunca oku, okun ucunda gevelesi, gevelenin arkasından öküz veya manda derisinden yapılmış kayışla boyunduruğa bağlanan öküzler, arkada BUYLU dediğimiz meşeden yapılan tutulan ve demir takılan bölümü, ucun gerisinde BUYLU ile oku bağlayan ağaç.
YORUMLAR