FU. Soylunun Başkanlık tez çalışması

Fatih Belediye meclisi üyesi ve İstanbul Bölge adliyesi uzman bilirkişisi Fazıl Uğur Soylu Başkanlık sistemi konulu tez çalışması

FU. Soylunun Başkanlık tez çalışması
04 Ocak 2017 - 12:01
2008 Yılında hazırladığım TEZ Çalışmasında BAŞKANLIK SİSTEMİ...

 

2- Başkanlık Sistemi

 

Kuvvetlerin birbirinden kesin ve sert biçimde ayrılığına ve kuvvetlerin bağımsızlığına dayanan hükümet sistemidir. Yürütme yetkisi başkanda, yasama yetkisi parlamentoda, yargı yetkisi de yargı organındadır. 

Bu sistemde her organın oluşması bir birinden bağımsızdır. Yasama genel oyla halk tarafından, yürütmenin başı olan başkan da halk tarafından seçilir. Yürütme yasama içindeki çoğunluğun içinden çıkmaz. Ayrı ayrı seçimden çıkan yasama ve yürütme organları ayrı ayrı seçilir ve birbirinin varlıklarını sona erdiremez. Yani yasama organı hükümeti güvensizlik oyuyla düşüremeyeceği gibi yürütme organı da yeni seçimlere gitmek üzere yasama organını feshedemez. .

Yürütme yetkisi halkın seçtiği başkan, yasama yetkisi ise temsili bir meclis (Amerika örneğinde Kongre) tarafından yerine getirilir. Her erk bir faaliyetle sınırlıdır. Erklerden hiç biri ötekine karşı etkileme aracına sahip değildir. Bu sistemde kuvvetler arasındaki ayrılık, temelde kuvvetlerin hukuksal olarak birbirine eşit güçte olmasına yol açar.

 

 

Başkan parlamentoya yasa teklifinde bulunamaz. Ama Başkan’ın bir partisi vardır ve gerekirse partisinin milletvekilleri kanalıyla yasayı Meclis’e sunabilir. Başkan partisi üzerinden birçok yasa teklifini yasalaştırabilir. Fakat bu yasalaştırma işinin tam tersi de görülebilir. Parlamento çoğunluğunun karşı partiden olduğu durumda da, başkanın eli kolu kilitlenir.

Başkan politikalarını uygulayabilmek için yasa çıkarmak istese de karşı parti, mecliste çoğunluğa sahip ise, başkan yasaları çıkartamayabilir. Bu durumda erkler arasında uyuşmazlık söz konusu olur. Sistemin ilk ve en iyi uygulandığı ülke olan ABD sisteminde demokratik kurumların oturmuş olması, sistemin yıllardır uygulanıyor olması nedeniyle yasama ve yürütme arasında çıkabilecek problemler parlamentodaki partiler ve komisyonlar aracılığıyla yasama ve yürütme arasında işbirliği yaratılarak aşılmaktadır. Fakat başkanlık sisteminin uygulandığı diğer birçok ülkede yukarıda belirttiğimiz demokratik kurumların yeterince olgunlaşmamış olması, yasama ve yürütme arasındaki diyalogu sağlayamaması nedeniyle sistemin tıkanmadır.

Buradan kaynaklanan bu sorunlar sistem içinde aşılamamaktadır.

 



 

Başkanlık sisteminde yürütme tek başlıdır. Başkan; hem devlet başkanı hem de hükümet başkanı görevini yürütür. Başkan yanında ayrıca bir hükümet başkanı yoktur. Yürütmede otorite başkandan aşağıya doğru şekillenir. Kabine bakanlarını başkan kendi takdirine göre tayin eder ve görevden alır. Başkan yürütme yetkisini doğrudan doğruya, ya da yardımcıları aracılığıyla dolaylı olarak kullanır.

Devlet yönetiminde koordinasyon ihtiyacı nedeniyle yasama ve yürütme arasındaki ayrılığın dengelenmesi yönetimde istikrar için bir zorunluluktur.

Amerika örneğinde dengeyi sağlamak açısından bir fren ve denge sistemi geliştirilmiştir. Bu mekanizma sayesinde iki organın birbirilerinin işlevlerine kısmen katılma veya birbirilerini frenlemesi sağlanmaktadır. Örneğin başkan yardımcılarının atanması ve görevden alınması senatonun uygun bulması koşuluyla başkan tarafından yapılır. Buna karşılık başkanın da yasamadan geçen yasaları veto etme yetkisi vardır. Yardımcılar, başkan tarafından belirlenen politikayı yürütmekle sorumludurlar. Bu kişiler parlamento üyesi olmadıklarından meclislerdeki görüşmelere katılamazlar.

 

 

Parlamento üyesi olmadıklarından dolayı parlamentoya karşı da herhangi bir sorumlulukları yoktur. Doğrudan başkana karşı sorumludurlar. Sisteme göre başkanla beraber dört yıl için seçilen bir de “başkan yardımcısı” vardır. Bu kişi aynı zamanda senatonun da başkanıdır. Başkanlık makamının herhangi nedenle boşalması durumunda yenisi seçilinceye kadar onun yerini alır.

Hem yasama hem de yürütme seçildikleri dönem boyunca görevde kalırlar. Başkanın ve meclislerin karşılıklı bağımsızlıkları ilkesi uyarınca yürütme yasamayı feshedip seçimlere gidemez. Yani başkanın fesih yetkisi yoktur. Buna paralel olarak da başkanın görevde kalabilmesi yasamanın güvenine bağlı değildir. Yasama yürütmenin siyasi, sorumluluğuna gidip onu görevinden uzaklaştıramaz. Yani parlamenter sistemin aksine yürütmenin yasamayı dağıtması, yasamanın da yürütmeyi düşürmesi olanağı yoktur.

 

Bu sistemde yasama organı sadece cezai (ihanet, zimmet gibi ağır suçlar) sorumluluk kapsamında başkanın görevden uzaklaştırılmasını sağlayabilir. Bu sistemin özelliklerinden bir tanesi de bağdaşmazlık kuralıdır. Bu kural uyarınca yasama organına mensup olmak yürütmede görev almaya engel teşkil etmektedir.

 

 

Bu sistemin doğduğu ve en iyi uygulandığı yerin ABD olduğu yukarıda belirtilmişti. Gerçekten de zaman içinde başkanlık sistemi birçok devlet tarafından ( Brezilya, Arjantin, Şili, Peru, Kolombiya, Filipinler…) kullanılmış olup hiçbirisi ABD de olduğu gibi başarılı sonuç vermemiştir. Sistemin anayasal organlar arasında gerektirdiği gerekli işbirliği ve denge unsurları yaratılmadığından sistemi uygulayan ülkelerde darbeler ve diktatörler ortaya çıkmıştır. Latin Amerika’da başkanlık sisteminin teorik kurallarından farklı uygulamaların ortaya çıkması kısa sürede rejimin bozulmasına ve ordunun yönetime gelmesine, yürütmenin üstünlüğüne yol açmıştır. Buralarda; sistemin başkana tanıdığı yetkilerden daha fazlasının tanınması ve ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve etnik yapısı başkanlık sisteminin uygulanmasını zorlaştırmıştır.

Afrika ülkelerinde uygulanan başkanlık sistemi de özellikle Latin Amerika’da başkana tanınandan daha geniş yetkiler verilmesi nedeniyle hep başarısız sonuçlar doğurmuştur.

 

Yukarıda anılan sonuçlar nedeniyle başkanlık rejimi kuvvetler ayrılığının yerleşmiş bir biçimi ve kuvvetleri kesin bir şekilde ayırmış olmasına rağmen parlamenter rejimden çok daha az itibar görmektedir. Başkanlık rejimine antipati ile yaklaşılmakta onun daha çok sakınca ve tehlikelerinden bahsedilmektedir. Bu nedenle parlamenter rejim başkanlık rejimine oranla hep bir adım daha öne çıkmaktadır.

 

3- Yarı Başkanlık Sistemi

 

Yarı başkanlık sistemi Batı Avrupa kaynaklı bir rejimdir. I. Dünya savaşından sonra 1919’dan itibaren Finlandiya ve Almanya’da daha sonra Fransa, Avusturya, İrlanda, Portekiz ve İzlanda tarafından uygulanmıştır. Parlamenter rejim ile başkanlık rejiminin harmanlanmasıyla oluşturulmuş bir sistemdir.

Bu sistem içinde ikili bir otorite yapısı olup devlet başkanı yürütme yetkisini bir başbakanla paylaşır. Devlet başkanı parlamentodan bağımsız olmakla beraber yalnız başına veya doğrudan doğruya hükümet etmeye yetkili değildir ve doğrudan doğruya genel oyla seçilir. Başbakan ve kabinesi parlamentoya bağlı olup başkandan bağımsızdırlar. Başbakan ve bakanlar kurulu yasama organına karşı sorumludur. Güvenoyuna tabidirler ve parlamento çoğunluğunun desteğine ihtiyaç duyarlar. Sistemin iki otoriteli yapısı, her birimin bağımsızlık potansiyeli devam etmek kaydıyla, farklı dengelere ve yürütme içinde güç ağırlıklarının kaymasına izin verir.

 

 

Zaman içinde uygulanan bu sistem her ülkenin kendi özel yapısı ve bununla beraber başkanlık ve parlamenter rejimden alınan unsurların farklılık göstermesi nedeniyle ortaya üç tip yarı başkanlık rejimi çıkmıştır. Bunlardan birincisi; parlamentonun üstünlüğüne dayalı yarı başkanlık rejimidir. Bu rejimde; devlet başkanları anayasada öngörülen düzenlemelerin aksine ülkelerinin politikalarına, parlamentolarının denetiminde yön verebilmektedir.

Bu sitemin uygulandığı ülkelere İrlanda, İzlanda ve Avusturya örneklerini verebiliriz. Bunlardan ikincisi; aralıklı başkanlık rejimidir. Bu rejimde ise parlamento önünde sorumlu başbakan, iktidarın kullanılmasını zamana ve koşullara göre değişen yoğunlukta devlet başkanı ile arasında paylaşır. Üçüncü tip yarı başkanlık rejimi ise devlet başkanının üstünlüğüne dayalı yarı başkanlık rejimidir.

Devlet başkanının üstünlüğüne dayalı yarı başkanlık rejimi konunun girişinde özetlediğimiz modeli içermektedir. Yürütme iki başlıdır. Bir yanda bakanlar kurulu diğer yanda devlet başkanı vardır. Bu rejimin hâlihazırda en iyi uygulandığı ülke Fransa’dır. Fransa’da cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından ve genel oyla seçilmektedir. Cumhurbaşkanı siyasi açıdan sorumsuz olup, tarafsız ve sembolik bir nitelikte değildir. Bakanlar Kurulunun meclis önünde siyasi sorumluluğu vardır.

 

 

Cumhurbaşkanı önemli yetkilerle donatılmıştır. Bunlardan bir kısmı parlamenter sistemde devlet başkanının olağan olarak sahip bulundukları yetkilerdendir. Bir bölümü ise bu günkü Fransız sistemine özgü yetkilerdir. Cumhurbaşkanının ortak imza koşuluna bağlı olmaksızın parlamentoyu feshetme yetkisi vardır. Ayrıca olağanüstü hallerde ülkenin yararına olan her türlü önlemi alma yetkisi tanınmıştır. Bazı sorunları parlamentoya götürmeden doğrudan halkoyuna sunarak yasama işlemi yapabilmektedir. Gerek başbakanı gerekse bakanları görevden alma ve atama konusunda geniş yetkilere sahiptir.

Cumhurbaşkanı, parlamento tarafından gönderilen yasaları yeniden görüşülmek üzere geri gönderebileceği gibi, hükümetin veya parlamentonun istemi üzerine, yasa tasarılarını halkoyuna sunulmasına da karar verebilir. Cumhurbaşkanı yürütmenin itici gücü ve hükümetin gerçek başıdır.

 

Yürütme yetkisinin bir yandan parlamentoya karşı sorumlu bir başbakan ve bakanlar kurulu ile öbür yanda doğrudan doğruya halk tarafından genel oyla seçilen bir cumhurbaşkanı tarafından paylaşılması yürütme içinde gerçek bir ikili iktidar olduğunu göstermektedir. Bu yapısıyla sistem hem parlamentarist unsurları hem de başkanlık sisteminin önemli unsurlarını bir arada taşımaktadır. Cumhurbaşkanına tanınan bu geniş yetkiler rejimin parlamenter olmasını engellemektedir. Yürütmenin iki başlı olması ise sistemin başkanlık sitemi olmasını engellemektedir. Başkanlık sisteminde yürütme tek başlıdır.

Fransız yarı başkanlık modeli siyasisi şartlara ve parlamento çoğunluğu ile bakanlar kurulu arasında uyum bulunup bulunmamasına bağlı olarak, bazen parlamentarizme bazen de başkanlık sistemine yakın bir biçimde işlemektedir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum