Son 50 yılda neler değişti ülkemizde

Geçmişte ülkemize gelen batılı / Doğulu yabancılar Toplumsal ahlakımıza hayran olur Birçoğu bunun sebebinin İslam inancı olduğuna şahit olunca Müslüman oluyordu.
72 yıllık ömrümde bunun örneklerini çok gördüm.
1980 yılında sadece siyasi darbe yapılmadı, İslam inancını köreltmek için toplumsal dejenerasyon programları hayata geçirildi.
Televizyonlar, Radyo programları, basın kaynakları
Son 30 yıldır İnternet mecraları
İslam’ı, İslam ahlakını alabildiğine dejenere edebilmek için Müslüman kisveli ajan provokatörler kullanılarak (Ali Kalkancı, Fadime Şahin, Müslüm Gündüz) üzerinden dönme Sisi organizasyonu ile ahlaksızlıklar sahnelendi.
Diyanetin eski kadroları emekli edilerek yerlerine Değil İmamlık İslam’ı dahi bilmeyen İmam Hatip mezunu gençler atandı. Bunlar Yalan/Yanlış Namaz kıldırmak dışında hiçbir dini faaliyet göstermediler.
Son 20 yıldır bunlara oldukça çok imkânlar verilerek politik manevraların vitrininde yer verildi.
Bu arada ehliyetsiz, Sanıyorum provokatör kişiler üzerinde sahte tarikatlar, Sahte Kuran kurslarında akıl almaz sapıklıklara konu oldular, Bunlar üzerinden (İşte Müslümanlık Bu) algısı yoğun şekilde Haber, Sosyal medya paylaşımı, STK basın açıklamaları, Tv. Programları yapılarak Müslümanlar, Müslümanlık itibarsızlaştırıldı.
İslamcı olduğunu her fırsatta kamuoyu ile duyuran politikacıların ortaya çıkan yolsuzluk, Fuhuş, Uyuşturucu, hileli ihale haberleri de bilhassa genç kesimin İslam’ı ret etme noktasına getirdi.

Günümüzde ülkemize gelen yabancılar Türkiye’de genel ahlakın kötü olduğunu, Dolandırılma, taciz, tecavüz, kaba muamele gördüklerini paylaşıyorlar.
Öbür taraftan Avrupa’yı gezen Müslüman Türkler Oralarda halkın ne kadar birbirine ve kanunlara saygılı yaşadığını, Etrafın çöpçüye ihtiyaç duyulmayacak kadar temiz olduğunu, Yalan konuşmanın kabul edilemez bir suç kabahat olduğunu anlatıyor.

Bizde yaşıyoruz YALANSIZ-HARAMSIZ hayat yaşanmazmış gibi zannediyor vatandaşlarımız.
Günümüz insanının çok saçma olarak inandığı söz "BEN ASLA YALAN KONUŞMAM" Bu beyana %99 insanımız inanmaz. Yemin etmen, şahit göstermen boşuna, Çünkü yalansız hayatın yaşanmayacağına inanıyorlar.
Hâlbuki düşünemiyorlar ki çevrelerindeki sahte dostlukların sebebi güvensizlik, Güvensizliğin sebebi ise yalancılık.
Kişiler bu nedenle (nasıl olsa kimse tepki vermez) inancıyla ürettiği her şeye hile katıyor.
Çiftçi yasak olmasına rağmen Kimyasal gübre kullanıyor, Gıda üreticileri kanserojen katkı maddeleri kullanmaktan kaçınmıyor.
Doğal şeker yerine NBŞ Nişasta bazlı tatlandırıcı kullanıyor.
Doğal yağlar yerine Yapay Trans yağları kullanarak üretim yapıyor.
Toplum olarak sağlığımızı kaybettik ibret alan yok
İnsanlık olarak Dostluk, kardeşlik duygularını kaybettik Ne yaptık diyen yok
Kişisel ikbali için işi gücü yolsuzluk hile olan kişilerin ulufesi ile onlara kefil oluyor yemin billah yalan şahitliğini yapıyor.
Devlet yönetimi başından sonuna kadar kişilerin iradeleri ile şekilleniyor.
Anayasa, yasalar, mahkemeler, kolluk kuvvetleri artık konu mankeni olmuş görülüyor.
Emir komuta kimde ise Görev anlayışı onun insafına kalmış.
Bu durum daha ne kadar gider bilmiyorum
Ben gerçekten böyle değersiz bir hayatı artık yaşamak istemiyorum.
Japon olsaydım çoktan harakiri yapmıştım Ama ben Müslümanım Elhamdulillah.

Ya rabbim İslam’ın son kale bu ülkeyi, Bu cahil insanları helak eyleme.
Türk milletinin kalbine merhamet ver Helali terk edip haramı tercih etmesinler.
Yalanla kazanılan her şeyin hayırsız ve bereketsiz olduğunu öğret bu millete.
İnsanın insana yaptığı Zulmün asla af kapsamında olmadığını anlamalarını nasip eyle.
Kardeş olmayan milletlerin bağımsız ve özgür yaşayamayacağını anlamalarını nasip eyle.
Bizlere de bu cehaletle etkin mücadele etme azmi sabrı nasip eyle ya rabbim
Yolumuz senin rızanın dışına çıkmasın İnşaallah, Bu yolda canımızı şehadetle Al ya rabbim. Elhamdulillahirrahmanirrahıym. Vesselam.