Kuran Haktır ("Bu(Kur'an-ı Kerim), kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir." Bakara Suresi,2. Ayet)
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm.
Euzubillahimineşşeytânirracîm Bismillahirrahmanirrahim. El hamdu lillâhi rabbil âlemîn.
Cezallahü anna muhammeden sallallahü aleyhi ve selleme ma hüve ehlüh.Allahümme salli ala muhammedin ve enzilhül münzelel mugarrabe minke yevmel kıyameh. (“Allâhümmeğfirlî verhamnî vehdinî ve ‘âfinî verzüknî.” Anlamı: “Allah’ım! Beni bağışla, bana hidayet nasip eyle, bana rızık ver, beni âfiyette daim eyle ve bana merhamet et. ” (Müslim, Zikir ve Dua, 35))
by kuranhaktir
Bu duayı okuyan kişi şeytana öyle zarar verirki; hadisdende anlaşıldığı üzere okuyanla ve okunmasını sağlayan kişi ile uğraşmamayı bile teklif ediyor.
Ben keşif ehli, ehli sünnet bir hocaya sormuştum bu duanın korunma anlamında mahiyetini, kendisi bana bu duanın sahih olduğunu ve devam ettikçe faydasını göreceğimi söylemişti, ezberlenmesini tavsiye ederim.
“Muhammed b. Vasi Hazretleri her sabah bu duayı okumayı adet haline getirmişti. Şeytan bir gün Vasi Hazretleri’nin önüne çıktı ve ona:
“Beni tanıyor musun?” dedi.
Muhammed b. Vasi Hazretleri:
“Hayır tanımıyorum.” diye cevap verdi. Şeytan:
“Ben her sabah şer ve kötülüğünden Allah’a sığındığın şeytanım. Bu duayı kimseye öğretmemeni rica için sana geldim. Ne olur, bu duayı kimseye öğretme. Sana bundan sonra hiç dokunmayacağım.”
Bunun üzerine Muhammed b. Vasi Hazretleri şeytana:
“Allah’a yemin ederim ki, bu duayı bundan sonra her isteyene öğreteceğim.” dedi.
Allâhümme inneke sellatte aleynâ adüvven basıyran bi uyûbinâ ve kabiylühû min haysü lâ nerâhüm. Allâhümme fâyishü minnâ ke mâ âyestehû min rahmetike ve kannıthü minnâ kemâ kannattahû min afvike ve bâıd beynenâ kemâ bâadte beynehû ve beyne rahmetik, inneke alâ külli şey’in kadiyr.
Manası:
Ya Rabbi ! Şeytan denilen düşmanı başımıza musallat ettin. Biz onu göremediğimiz halde, o bizi görüyor. Ya Rabbi ! O kafire rahmetinden ümit kestirdiğin gibi bizden de ümidini kestir. Ya Rabbi ! Affından onu mahrum ettiğin gibi, bizden de mahrum et. Ya Rabbi ! Onun rahmetinden uzaklaştırdığın gibi bizden de o kadar uzaklaştır. Ya Rabbi ! Sen her şeye kadirsin.
——————–
Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?
Şeytan Sırası ile Cevaplıyor
1-ya Muhammed… Allah’ın yarattıkları arasında senden daha çok sevmediğim kimse yoktur.
2-Müttaki bir gence ki… varlığını Allah yoluna vermiştir.
3-Kendisini sabırlı bildiğim, şüpheli işlerden sakınan alimi…
4-Temizlik işinde… yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.
5-Sabırlı olan bir fakiri ki; ihtiyacını hiç kimseye anlatmaz… Halinden şikayet etmez. Bu kişi ihtiyacını kendi gibi birine açmaz. Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu sabredenlerden yazmaz. Sabırlı kimselerin işi buna benzemez. Hasılı, onun sabrını; halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım.
6-Şükreden zengini.O kişi ki; aldığını helal yoldan alıyor ve mahalline harcıyor. Bilirim ki:O şükreden bir zengindir.
——————
Efendimiz soruyor; Peki, ümmetim namaza kalkınca, senin halin nice olur?
Beni bir sıtma tutar. Titrerim. Çünkü bir kul, Allah için secde edince bir derece yükselir.
Efendimiz soruyor; ya oruç tuttukları zaman nasıl olursun?
O zaman da bağlanırım. Taa, onlar iftar edinceye kadar.
Efendimiz soruyor; ya hac yaptıkları zaman nasıl olursun?
O zaman da, çıldırırım.
Efendimiz soruyor; ya Kuran okudukları zaman nasıl olursun?
O zaman da, eririm. Tıpkı ateşte eriyen bir kurşun gibi eririm.
Efendimiz soruyor; ya sadaka verdikleri zaman halin nasıldır?
O zaman halim pek yaman olur. Sanki sadaka veren, bir testere alır eline ve beni ikiye böler.
- Çünkü sadakada dört güzellik vardır. Şöyle ki:1- Allah-ü Teala, sadaka verenin malına ihsan eyler.2- O sadaka, veren kimseyi halkına sevdirir.3- Allah-ü Teala, onun verdiği sadakayı, cehennemle arasında bir perde yapar.4- Allah-ü Teala, belayı, sıkıntıyı ve ahları ondan defeder.
————————-
Şeytanın kendi itirafı ile Uğraşamadığı Kimseleri Efendimiz e şu şekilde açıklıyor:
Bir kimseyi görürsem ki; dirhemini ve dinarını sevmez;
Övülmekten, medh edilmekten hoşlanmaz… bilirim ki o: İhlas sahibidir… Hemen onu bırakır kaçarım.
(Bir kul, malı ve övülmeyi sevdiği süre, kalbi de dünya arzularına bağlı kaldığı müddet, o size vasfım yaptığım kimseler arasında bana en çok itaat edendir.Bilmez misin ki; mal sevgisi, büyük günahların en büyüğüdür.Bilmez misin ki; ya Muhammed, baş olma sevgisi yine büyük günahların en büyükleri arasındadır.)
Böyle olabilmek için Efendimizden öğrendiğimiz bir dua:
Allâhümme innî es elükel hüdâ vet tükâ vel afâfe vel gınâ.
(Müslim, Dua, 72; İbn Hıbbân, Ed’ıye, No: 900)
Manası: Allahım! Senden senin yol göstericiliğini ve hidayetini, Senden hakkıyla korkmayı ve takvayı, namuslu bir şekilde yaşayıp iffet sahibi olmayı ve gönül zenginliğini istiyorum.