Kocamustafapaşa'da 5 yıl aynı okula gitti. Sınıfta kalmadan okulu bitirdi. Önceden bana masal anlat diye tuttururdu...
Bende ona, "Kırmızı Başlıklı Kız"masalını anlatırdım. Her gün başka bir masal isterdi .Bende uydurup uydurup anlatırdım...Fabrikada çalışmaya giderken 4 yaş küçük olan kardeşi Müyesser ile üstlerinden kitleyip evde bırakırdım..
Çünkü onlara bakacak kimsemiz yoktu. Bir aylık bebekken zatürre olmuştu. Ölümden zor kurtardık. Bir gün bir köpek ısırdı..Köpek tutulana kadar 6 defa kuduz aşısı yapıldı. Ben fabrikadan ayrıldıktan sonra Beyoğlu'nda bir konfeksiyon mağazasına girdim..
Gecelikler, çocuk elbiseleri dikmeye başladım. İlkokuldan sonra İstanbul Kız Lisesine yazdırdık..
7.sınıfa kadar okudu.
Bir gün evimize Fatma'nın babasının arkadaşı olan sinema operatörü Fahrettin Danışman geldi.
"Kızınız çok güzel. Niçin Türk filmlerinde oynatmıyorsunuz" ? diye söze başladı...
Bizimkinden izin alıp "Leke" adlı filmde bin liraya Fatma'yı başrolde oynattı. Meşhur olacağına hiç ihtimal vermiyordum. Ama her anne gibi istiyordum. Arkasından teklifler ve ücretler çoğaldı...Biz Fatma'ya bakıp beslerken, Fatma bize bakmaya başladı. Kız kardeşini Kız Sanat Okuluna yazdırdı. Fatma'nın öğretmen olmasını isterdim. Bu kadar meşhur ve zengin olacağını rüyamda görsem inanmazdım. Çocukluğunda ona bebek alacak paramız yoktu...İlk filminden aldığı parayla senelerden beri hasretini çektiği şeye kavuştu. Kocaman bir bebek alıp eve geldi. Sevinçten ağlıyordu...
Aradan yıllar geçtikten sonra asla şımarmadı...
Şimdi bile gizli gizli Kocamustafapaşa'ya gider ve bir kırık kiremit parçasıyla kaydırak oynadığı eski arkadaşlarını bulur, onların boyunlarına sarılır öper öper ağlar...Fahrettin ağabey sebep olmasaydı, biz yine orada tek katlı bir gecekondu da eski hayatımıza devam edecektik.Ses Dergisi,1963
YORUMLAR