Sosyal medya

Sosyal medya

SOSYAL MEDYADAN
sicakyuva@gmail.com

Özgürlük ,ama nasıl ….

19 Eylül 2024 - 01:42

İnsanlık tarihi bir bakıma avcı toplayıcı yaşamdan sonra bir özgürlük mücadelesidir de diyebilir
Birçok düşünürün , filozofun çeşitli özgürlük tanımları var , kişilere göre değişen yaklaşımların içinde en değerlisi şöyle diyor .“( insanlar ) .. kimseden izin almadan ve başkasının iradesine bağımlı olmaksızın , eylemlerini düzenleyebilip malları ve kişilikleri üzerinde uygun buldukları şekilde tasarruf edebiliyorlarsa ( özgürdürler ) “
Özgürlüğün gereği şöyle izah ediliyor ;
“ hiç kimse başkasının yaşamına ,sağlığına ,özgürlüğüne ve malına zarar vermemelidir “ 
Tarihte özgürlük üzerine yazılmış en çarpıcı metin , sümer tabletlerinde bulunan “ gılgamış “ destanı olarak kabul edilir .
Gılgamış günümüzde ırak' ın güneyinde bulunan fırat nehrinin çoktan kurumuş olan bir kolunun kıyısında kurulmuş , belkide dünyanın ilk kenti olan “ uruk “ şehrinin kralıydı .
Destanda kral Gılgamışın , halkına sağladığı kamu hizmetleri sayesinde gelişen , zenginlik ve görkemli bir kent devleti yarattığı anlatılır .
Tabletlerden ;
“ Bakın kale duvarları güneşte bakır gibi nasıl ışıldıyor ,taş merdivenleri tırman 'Uruk' un surlarında yürü ,Kenti saran yolu takip et,.güçlü temellerini ve tuğlaları incele, nasıl ustalıkla işlendiklerini gör ,çevrelediği toprağı , görkemli sarayları , tapınakları , dükkanları ve pazar yerlerini , evleri , kent meydanını gör “
İyi güzelde birşeyler eksikti galiba .
Tabletlere dönelim .
“Gılgamıştan başka kim varki ? Kent onun .Sokaklarda kasılarak ,kibirle , başı yukarda yürür .Yurttaşlarını vahşi bir boğa gibi ezer geçer .O kraldır ne isterse yapar . Babadan oğlunu alır ve eziyet eder ; annesinden kızını alır kullanır .Kimse ona karşı koymaya cesaret edemez …”
Kral Gılgamış güç zehirlenmesi olmuştur , Uruk halkı inançarındaki baş tanrı durumunda olan “ Anu “ ya dua yolu ile ulaşmaya çalışır .
Tabletlerden ;
“Cennetteki babamız Anu , Gılgamış tüm sınırları aştı .insanlara zulmediyor ,halk şikayetçi ve muzdarip .Sen kralının böyle yönetmesinimi beklersin .bir çoban kendi sürüsünü parçalar mı .” 
Baş tanrı Anu  Uruk halkının bu sitemlerini , şikayetlerini duyup ,konuyu yaratılış tanrısı “Aruru “ ya havale eder ,şöyle bir İstekte bulunur .
Tabletlere dönelim ;
“Gılgamışın bir ikizini yarat , onun kuvvetine, cesaretine, kavgacılığına denk ikinci bir benlik olsun .yeni bir kahraman yaratki , ikisi birbirlerini dengelesinler . Uruk şehrine huzur gelsin .
Sümer baş tanrısı Anu ,devletin kötü niteliklerinden başka iyi niteliklerinin olmasını ve devlet gücünün otoritesinin denetlenmesi çözümünü , Uruk ölçeğinde getirmiş oldu .
Sümer baş tanrısı Anu nun getirdiği günümüzde “ denge denetleme “ veya “ devlet yönetiminde kuvvetler ayrılığı “ olarak tanımlanan sistemlerin 4200 yıl önceki hali idi .
Baştanrı Anu nun getirdiği sistem 4000 yıl sonra Abd hükümet sistemi kurulurken göz önünde bulundurularak , Abd anayasasını hazırlayanların “ hırsların diğer
Hırsları dengelemesi “ temeli üzerine kurmuşlardır .
Sümer baş tanrısı Anu nun , yaratılış tanrısı Aruru’ dan yaratmasını istediği ikiz iyilik gücünün adı “Enkidu “ Uruk ‘a gönderldi.
Destana göre ; 
Gılgamış , ikizi Enkidu ile , ilk kez Uruk ta yeni bir gelinin ırzına geçmek üzereyken karşılaştı . 
İkiz Enkidu evin girişini kapamıştı . Kavgaya tutuştular . 
Gılgamış kavgayı kazanmıştı . 
Kavgayı kazanmıştı ,kazanmasına ama artık rakipsiz değildi .ona karşı çıkacak bir kişilik vardı , ve Gılgamış diktatöryal despotik gücünü kaybetmişti .
Destana buraya kadar bakınca artık Uruk halkına özgürlüğün geldiğini , en azından özgürlüğün gelmesinin yolunun açıldığını düşünebiliriz.
Fakat Sümer baştanrısı Anu nun Gılgamışı dengelesin diye yarattığı eş güç Enkidu nun gelmesi de bir özgürlük , huzur başlangıcı olamadı .
Çünkü gökyüzünden tanrıların paraşütle indirdiği denetim mekanizmaları genellikle fayda etmedi , etmezde .
Kısa bir süre sonra kral Gılgamış ile , onu denetlesin diye gönderilen ikiz Enkidu birlik olmaya başladılar .
Tabletlere dönelim .
“Sarılıp öpüştüler , kardeş gibi el ele tutuştular .yan yana yol aldılar . Yakın arkadaş oldular “ 
Kral Gılgamış ve denetçi Enkidu artık Uruk un dış düşmanlarıyla birlikte savaşmaya başlamışlar , dış güçlerle savaşırken tabii olarak denge , denetim , kuvvetler ayrılığı , devletin iyi
Nitelikleri rafa kalmıştı .
Bu destandan çıkaracağımız ders ; 
Özgürlük , devlet veya devleti denetimi altında tutan seçkinlerin sıradan halka verebileceği birşey değildir .
Özgürlük sıradan insanların yani toplumun kendisinin elde etmesi gereken birşeydir .
Özgürlük , siyasete katılan , gerektiğinde protesto , itiraz edebilen , gerektiğinde kendisini yöneten hükümeti seçimle düşüren , değiştiren hareketli bir toplum yapısı gerektirir .
Özgürlüğün , devlete ve yasalara ihtiyacı vardır .
Ancak bir devlet çatısı altında , toplumun tabandan gelen arzusuyla denetleme mekanizmalarının oluşumu ile ve yasalarla sağlanıyor olması gerekir .
Özgür, zengin ve huzurlu toplumları yüzeysel incelersek bir sonuca ulaşmamız zor olacaktır . 
Ne yapacaksak kendimiz yapacağız …

Vedat Çakıroğlu

YORUMLAR

  • 0 Yorum