Abdullah Gözaydın

Abdullah Gözaydın

Fatih'in Demokratik Geleceği
fatihten@gmail.com

Sahafların Son şeyhine

21 Mayıs 2014 - 06:10


Hayırlı günler Adil Samusak abi

Bazı cemaat mensupları (?) sarık cübbe ile seçimlerde çalıştı,  referans olarak İsmailağa cemaatini ve hemşehrimiz Mahmut UstaOsmanoğlu hocaefendiyi kullandı.

Halbuki cemaat avukatı noter onaylı bildiri yayınladı(Hiçbir partiye yakınlığımız yoktur, partiler laik kanunlar nezdinde hizmet yapmak hukuku ile kurulur, Bizim davamız İslam davasıdır, Laik bir hukukta parti desteklememiz doğru değildir, hukuki de değildir. Dileyen dilediği partiye oy versin, Cemaat olarak bir tercih ortaya koymuyoruz) dendiği halde efendi hazretlerinin adını kullandılar.



 

Cübbeli Ahmet hoca ve fetva heyeti Efendi hazretlerinin bulunduğu bir basın açıklamasında Bizi Akp'li diye tanıtıyorlar, Bu yalandır, doğru değildir.

İslam hukukunun olmadığı bir iktidarı desteklemek söz konusu değildir, Biz İslam adına söz söylemekle mükellefiz ve İslama aykırı işlerin meşru olduğu bir siyasi sistemi desteklememiz mümkün değildir, Hukuki de değildir. Kimse cemaatimizin adını politik amaçlar yolunda kullanmasın. şeklinde açıklaması hala internette mevcuttur.



Şimdi Somada aynı fitne devam ediyor, Birileri sarık cübbe ile soma sokaklarında, mezarlıkta dolaşıp "sabredin, taşkınlık yapmayın, devletimiz ulul emirdir, devletimizi yönetenler namazlı, abdestli Müslüman insanlardır, onlara itaat etmek zorundayız, itaatsizlik insanı dinden çıkarır gibi" telkinlerle vatandaşın hukuki hakkı olan yanlışlıkları, hukuksuzlukları "demokratik kurallar ölçüsünde" dile getirme özgürlüğünü polis gücü ile engellemeye çalışan iktidar, Diyanetin "Sosyal hayata dair bir misyonu olmadığından dolayı" bazı politikacılar cemaatlerin adını, misyonunu hukuksuz şekilde kullandığını görüyoruz.

Aynı oyunun bir başka yüzü, meşhur sanatçı, futbolcuları somaya getirip tansiyonu düşürmeye çalışıyor

Madendeki facianın faillerinin orataya çıkması amacıyla, Hukuk konusunda gereğinin yapılması için bizi ikna edecek hiçbir adım atılmıyor.

 

ADİL ABİ SANA SORUYORUM;

 

ÜÇ BİN KİŞİNİN ÜÇ VARDİYA ÇALIŞTIĞI MADENDE ,

Tuvalet yok, Su yok Tuvaleti madenin herhangi bir yerine, İçme ve taharetlenme suyunu kendin yanında getireceksin

8 saat madenden çıkamazsın namazını bu tuvalet edilen galerilerde kılmak zorundasın

yemek servisi yok evinden getirdiğin yemeği aynı galeride mesai içinde yiyeceksin

İçmeyi boşver banyo yapılacak su yok, işçiler evlerinde banyo yapıyorlar, duşlardan akan suyun çok yağlı olduğunun beyanı var

Soyunma odaları yok, bir koridorda soyunan işçilerin elbise dolabı yok, çamaşır sepetine konulan elbiseler iple tavana asılıyor.

Elektirik hatları yükü kaldırmıyor, sık sık arıza yapıyor



VE BU İDARECİLERE İSYAN ETMEK ULÛL EMİRE İSYAN ETMEKTİR TELKİNLERİ

Sayın Adil abi, Sen ki Sahafların son şeyhisin

Türkiye yönetimi nasıl ulul emr olur

faizin, alkolun, kumarın, zinanın, tesettürsüzlüğün suç olarak algılanmadığı

Katillerin mağdura sorulmaksızın hukümetçe af edildiği

Yolsuzluk ve Rüşvetin, basit kabahatler hukukunda işlem gördüğü

Yöneticilerin kendilerini hukukun üstünde görerek istediği kararı alabileceği kişileri dilediği yere atayarak ısmarlama hukuk oluşturduğu

Siyonizmin hizmetkarı ABD ve Batının AB si içinde yer alan, Kendi ordusu NATO ordusu kabul edilen, İsrail'e İslami hassasiyetlerle ve insani hassasiyetlerle uygulama yapmaktan aciz sadece medyatik söylemlerle gaz alma uygulamalarını yaşadığımız bir iktidara İslam adına biyat etmemek nasıl küfür oluyor 

bana açıklayabilirseniz sevineceğim...

Ve beni ikna ederseniz sizden çok daha fanatik AKP li olarak hizmete başlayacağım



Sizler kitap ehlisiniz, Dilediğiniz kitapları basıyorsunuz İslami, insani kitaplarda bunların hangisinin fetvası var, hükmü var Allah aşkına söyleyin

 

Başbakanınızın yaptığı gibi Dünyada meydana gelmiş bir asırlık maden kazalarındanörnek göstermeyin lütfen.

Ecevit-Erbakan Yönetimine, Faizci Sermayenin tavır alması ve Kıbrıs bağımsızlık savaşının dış güçlerce cezalandırması nedeniyle ülkede oluşan yakıt ve sanayi gıdalarının karaborsaya düşmesini ajitasyon olarak kullanmak politikacılara yakışır ama ilim adamına yakışmaz, hele sahafların son şeyhine hiç yakışmaz, ofluya ise asla yakışmaz.

 

İBB başkanı Recep Tayyip Erdoğan İlk yaptığı uluslararası ihale olan Taksim metrosu elektronik donanım ihalesini alan firmadan 2.500.000 dolar rüşvet komisyon almıştı, Bu parayı ilane ederek eski ihalelerin nasıl döndüğüne örnek göstermişti.

Siz 1995 senesinde gerçekleşen bu olaydan sonra İBB başkanı olarak, başbakan olarak RTE belki yüzlerce ihale yaptı, Bu işin doğasında olan "Komisyonlar" alınmıyor mu?, Alınıyorsa nereye gidiyor?

Bunları merak etmek hakkımızıdır herhalde.



Bizim devletimize saygımız vardır, hukukumuza ne kadar inanmasak ta hukuksuzluktan iyidir gerekçesi ile saygımız vardır

Amma geldiğimiz bu günde Türkiye'de hangi yazılı hukuk geçerli?

Biraz uzun oldu ama yazmak istediklerimin %1'i değil bunlar, Siz önce bunlara bir cevap verin sonra konuşmaya tartışmaya devam ederiz

saygılarımla.

 

İstanbul Sahafları son şeyhi kabul edilen Adil Sarmusak abimizin Akp sevdasını anlamak için yazdığım bir yazıdır.

Abdullah Gözaydın