BİR ANADOLU EFSANESİ HIDIRELLEZ

" Anadolu Aleviliğinde ölümsüzlüğe kavuştuklarına inanılan, veli ve peygamber kabul edilen Hızır ve İlyas’ın her yıl “ Hıdırellez” adı verilen 6 Mayısta bir gül ağacının altında buluştuklarına ve tekrar insanların yardımına gittiklerine inanılır. Bu nedenle Hıdırellez günü mutlaka çayırlara gidilir, çimenlere ayak basılır. Dilekler dilenir, 3 günlük Hızır orucu tutulur.

Hızır Orucu miladi takvime göre her sene Şubat ayının ikinci haftası Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri tutulur. Hıdırellez sadece Alevilerin tarafından değil ülkemizde ki bütün Müslümanlar tarafından aynı şekilde 5 Mayıs gecesinin 6 Mayıs'a bağlandığı gün kutlanır.

Bu coğrafya da gerek Hristiyan gerekse Müslüman olsun herkesin biraz farklı bir şekilde de olsa Hıdırellez’i kutlaması elbette bir tesadüf değildir. Hıdrellez aslında tek Tanrılı dinlerden önce Anadolu’da hüküm sürmüş olan pagan kültürlerinde kutlanan bahar bayramının bir devamıdır.

Anadolulu hemşerimiz Surp Kevork’ta, Aya Yorgi’de Hızır gibi dara düşenlerin yardımcısı ve koruyucusudur. Gül hepsi için sembolik bir değer taşır. Hıdırellez’de gül ağaçlarının dibine konulan hamurlar misali yoğrulan Anadolu gelenekleri ve inanışları bu nedenle birbirlerine çok benzerler. Alevilerin Boz Atlısı, Ermenilerin Beyaz Atlı Surp Kevork’u, Ortodoks Rumların Beyaz Atlı Aya Yorgi’si hep darda kalanların koruyucusudurlar." 

PAREV KUMKAPI KALİMERA SAMATYA kitabımdan alıntı.

MUSTAFA YOKER