ABD eşgüdümünde İsrail günlerdir Filistin’e bomba yağdırmaya başta sivil halk olmak üzere binlerce çocuğu kadını ihtiyarı öldürmeye günlerdir devam ediyor. İnsan kasapları hastaneleri camileri kiliseleri bombalamayı sürdürüyor. Kanserli hastaların; Yatalak hastaların Türkiye’ye taşındığını görüyoruz.
Bu katliamı Batı dediğimiz Hıristiyan kulübünün de desteklediğini görüyoruz. İnsan Hakları Kurumları sadece seyrediyor.
*
Hatırlarsanız NATO üyesi Türkiye'ye karşı, PKK'nın elindeki Afrin'e, Türkiye'den bir müdahale olursa PKK'yı koruyacağını açıklıyor Amerika!
Terör örgütü, Türkiye karşısında kıymette!
*
Görünen o ki Batı'nın bizi anlamasını beklememeliyiz ve Batı'yı hep ihtiyatla karşılamalıyız. Batılıların şuuraltılarında bir "Şark Meselesi"nin her an patlatılmaya hazır yanardağ olduğunu bilmeliyiz.
*
Prof. Dr. Halil İNALCIK hocanın kaleme aldığı makaleden bir kesit bize çok şey anlatıyor:
"Türkiye'ye karşı 19. yüzyıl Batı parçalama politikası aynen devam etmektedir. 19. yüzyılda Osmanlı devletini parçalama süreci şöyle işlemekte idi: Yunan, Sırp, Bulgarlar kendi milli devletleri için içeride ve dışarıda ihtilal faaliyetlerinde Batı devletlerinden himaye, teşvik ve fiili müdahale sağlarlardı. Rumeli'de halk kışkırtılır, komiteci baskınlarıyla ayaklanmaya sürüklenirdi. Türk halkı kendini savunma zorunda kalır, devlet müdahale eder, kanlı kışkırtmalar olurdu. Bu tam da Batı'nın istediği bir şeydi. (...)
*
"Türkiye'de bir etnik çatışma çıkması ve Batı kontrolünde Birleşmiş Milletlerin, dünya barışı için bunu bir tehdit sayarak müdahalesi gerçek amaçlarıdır. Böylece dava tamamıyla elimizden alınıp ABD ve AB'nin istekleri doğrultusunda bir seyir alır, dava tamamıyla Türkiye'nin kontrolünden çıkar.
*
Bugün Rusya dâhil büyük devletler, Türkiye üzerinde sözde dünya barışı adına baskı yapmakta, fakat Türkiye'nin sorunu çözmesi için gerçekten yardımda bulunmamaktadırlar. Bir tarihçi sıfatıyla benim gözlemim, Batı, Türkiye'ye karşı, 19. yüzyılda Osmanlı'ya uyguladığı politikayı sürdürmektedir..."
Batı, Sevr'i muhakkak uygulamak istiyor. Türkiye'yi Türklere yar etmemek! Mesele budur.
*
"Garp Nazarında Şark Meselesi". Yazarı, "Safes" imzasını kullanmış.
Safes'in, makalesinin sonunda söyledikleri bugün aynen varit:
"Avrupa devletlerinin ve Avrupalı kavimlerin Osmanlı ülkesini ve bütün Şark-ı karîbi [Yakın Şark'ı], türlü usul ve vasıtalarla zapt ve istilâ etmeye ve Hıristiyan olmayan şarklıları mahva ve ifna eylemeye uğraşmaları, diplomatlar lehçesinde 'Şark Meselesi' namını almıştır."
*
Bu saldırıdan sonra iktidarıyla-muhalefetiyle bir araya geldi koca bir toplum..
Demek ki neymiş, o ortaklıklara değmemek lazımmış.. O ortaklıklar kıymetliymiş..
*
Demek ki neymiş, bizi bir araya getiren şey, ortak değerlerimizmiş.. O değerleri koruyup-kollamak mecburiyetimiz varmış..
Değilse, bunca yıldır hep saldırıldığı, hep saygısızlık edildiği, hep itilip kakıldığı için bu kadar ayrıştı millet..
*
Kendi adları, kendi unvanları hedefe konmadan anlayamayanlar, benim kadar anladı mı bilmem ama gerçekten Allah'ın sopası yok arkadaş..
A.Kemal GÜL
( KASIM 2023 )
YORUMLAR