Abdullah Gözaydın

Abdullah Gözaydın

Fatih'in Demokratik Geleceği
fatihten@gmail.com

Din ve Devleti birbirine sokmayın hep beraber altında kalırsınız

24 Temmuz 2023 - 13:21

Siyaset, Politika gecenin karanlığı gibi karanlık, Bir ışık, Bir umut ne Muhalefette var Ne İktidarda.

İktidar, İslami mesajlarla bir kesim halka umut olmuş, Bu kesim "Şeriat gelecek zulüm bitecek" diye hayal kuruyor.

Bilmiyorlarki Şeriat "Din-i İslâm" Devletlere, Rejimlere değil, Aklı, iradesi olan İnsan ve Cinlere gönderilmiş bir hayat , yaşam kılavuzudur.

Devletlerin Dini İmanı olmaz, Devlet dediğiniz kağıt üzerinde bir Anayasadır.
Sınırları Anayasa ile belirlenmiş bir toprak parçası üzerinde yaşayan halkın yönetilmesi için görev almış Siyasetçiler, Politikacılar, Seçmenlerden oluşan insanların kanunlarla yönetilmesidir.

Şeriat "Din-i İslâm" Yaradılışın gereği yaşam kuralları manzumesidir.
diğer dinlerin inanışlarında kendi şeriatları "Şart ve Hükümleri" vardır.
Bunların devlet üzerinde yaptırımı denetimi söz konusu değildir.
Din, bireylerin kendi özgür iradeleri ile kişisel olarak tercih ettikleri bir hayat nizamıdır. 
Dini hayat Anayasal devletin kurallarını Kabul-Ret etmez.
Çünkü din bireyseldir. Allah cc. herkese kendi itikadını ve yaşam serüvenini soracaktır.
Allah'a cc.inananlar, İnançlarını develet kurumu içinde bütün halka dayatma özgürlüğüne sahip değildir.
Allah cc. Hz. Muhammed'e As. : 
İsra 54: Rabbiniz sizi daha iyi bilir. Dilerse size merhamet eder ve dilerse azab eder. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik. buyurmaktadır.

Yöneticiler ve Halk kendi inancına uygun kanunlar çıkarabilir, Faiz, Zina, Alkol ve uyuşturucu, Bazı hayvan et ürünlerini yasaklayabilir. Bunları yasaklarken Kuran, Tevrat, İncil emrediyor diye değil. 
Sosyal hayatı, Kamu düzenini, Sağlığımızı tehdit etmeleri gerekçe gösterebilir.

Müslümanlar yaşadıkları ülkede "İslam" gerekçeli kanun talep etmemelidir. 
Gerçek Laiklik İslâm anlayışıdır. İsra 54 gibi ayetlerde bunu açıkça görebiliriz.
Domuz etini yağını Haram diye yasaklayan bir yönetim Müslüman ve Yahudileri mutlu edebilir ama Hıristiyanları kızdırabilir. 
Bu yasaklamayı yaparken Domuzun et, leş dahil herşeyi yediğini, Midesinde sindirim sistemi olmadığını, Yediklerini doğrudan bağırsağa yollayarak bünyesine aldığını gerekçe gösterebilirsiniz.

Alkol ve Uyuşturucuyu Haram diye değil, İnsan sağlığına verdiği zararları gerekçe göstererek kullanımını engelleyebilirsiniz.

Yolsuzluk, Hırsızlık, Yalancılık gibi konular kamu düzenini tehdit ettiği için yasak ve ceza-i uygulamalar yapabilirsiniz.

Bütün dinler, Bilhassa İslam dini sosyal hayatı adil paylaşımcı bir düzene koymak için vardır. 
Dünya hayatını huzurlu yaşamak her canlının vazgeçilmez hakkıdır
Sadece İnsanlar değil Hayvanlar, Bitkiler, Su-Hava-Toprağın hakları vardır.

İslamın Kuranın dosdoğru yaşandığı yıllarda, Meselâ Medine devletinde diğer dinler yasaklanmamış, İnançları ile ilgili kendi hukuklarını uygulama hakları ve imkanları "Mahkemeleri" vardı.

Bu gün İstanbul'da Yahudi ve Hıristiyan mahkeme binaları örnekleri vardır.

Son olarak okurlarımın bilmesini isterim ki, Siyasetçilerin Dindar, Dinsiz mesajlarına pirim vermeyin.
Sosyal hukuk devletinin etkin yaşanmasını, Kanunların doğru uygulanmasını talep edin. 

Allah ile kul arasında Ne ruhbanlar vardır, Nede politikacılar.
Allah kullarına şah damarlarından daha yakındır 

Kaf 16: Andolsun, insanı biz yarattık. Nefsinin, kendisine fısıldadıklarını, kötülüğe teşvik telkinlerini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.

Bu nedenle sizlere aracılık yapmak isteyen şartlatanları ciddiye almayın, İnsanlardan mürşitler edinmek doğrudur, Onlardan İslam , hayat bilgilerini alırız, Allah cc. ile aramıza girmeye kalkanlar olursa onları terk etmeliyiz.

İsra 14: Ona; "Kitabını oku, (dünyada neler yapmış olduğunu hatırla) bu gün hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter, ("bunların hiçbirini inkar edemezsin elbet") diye nida olunur.

Mahşerde herkesin amel defteri eline verilecek, Bakacakki orada herşey yazılı
İsra 71:Kıyamet günü bütün insanları önderleriyle çağıracağız. O gün, kimin amel defteri sağ eline verilirse, işte onlar kitaplarını okuyacaklar ve en küçük bir haksızlığa uğratılmayacaklar.

Bakara 48: Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmeyecek, kimseden şefaat  kabul edilmeyecek, kimseden fidye alınmayacak ve kimseye yardım edilmeyecektir.” 

Dikkat Allah ile aranıza aracı koymayın, 
Zuhruf 86: Allah ile aralarına koyduklarını yardıma çağıranlar, şefaatten yararlanamazlar; oysa bilerek  doğruya şahitlik edenler öyle değildir.

Yunus 18: Allah ile aralarına koydukları öyle şeye kul olurlar ki, onlara ne bir zararı olur ne de fayda sağlar. “Bunlar Allah katında şefaatçilerimizdir” derler. De ki: Göklerde ve yerde, Allah’ın bilmediği bir şeyi mi ona bildiriyorsunuz? Allah, onların ortak saydıkları şeyden uzak ve yücedir.” 

İnfitar 17-19: Hesap günü nedir nereden bileceksin! Gerçekten nereden bileceksin hesap gününün ne olduğunu! O gün, kimsenin kimse için bir şey yapamayacağı gündür. O gün bütün yetki Allah’ındır.”

Selam ve dua ile

YORUMLAR

  • 0 Yorum