Abdullah Gözaydın

Abdullah Gözaydın

Fatih'in Demokratik Geleceği
fatihten@gmail.com

Hayatı mutlu yaşamanın deneyimleri, Bilgileri

08 Mart 2023 - 10:04

SABREDİN, HIRSA KAPILMAYIN 
"Sabır yol aldırır, dua kolaylaştırır. tevekkül maksada kavuşturur."........
"Nice balıklar vardır ki su içinde her şeyden eminken, boğazının
hırsı yüzünden oltaya tutulmuştur." (Mevlâna)

--BEREKET HAYATINIZDAN ÇEKİLİRSE, ÇUVAL DOLUSU PARANIZLA  AÇ GEZERSİNİZ
İmam Gazzali

Bereket ve Huzur isteyenler sadece; Yalansız ve Haramsız bir yaşamı seçerse Hiçbir şekilde yokluk çekmez, sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşar. A. Gözaydın.

Allahın razı olduğu bir kalp taşıyanın yaşam şekli Kurana ve Sünnetullaha uygun olur.
Ve hiçbir zaman çaresizlik/yokluk görmez, Mutludur, Mutmaindir.
Velevki kendisine günahkârlar, eşkıyalar musallat olsa bile.
Bilirler ki yaşadığı herşey ya kendi nefsindendir, yada Allahın sınavı gereğidir.
Dünyada adaletin tecelli etmesini beklemezler. 
Çünkü Gerçek adaletin tecelli edeceği yer mahşer ve mizandadır.

Şunu asla Unutmayın, Dünya sınavı Hayatın sırrı;
Her kötülüğün cezası dünyada verilecek olsaydı hayat sınav olmaktan çıkacak, Kimse cehenneme gitmeyecekti.
Her iyiliğin karşılığı Dünyada verilecek olsaydı Allah neyin karşılığı kuluna cennet verecekti?

Allah cc. aklını kullanmayanların üzerine pislik bırakır, kişi aklını kullanırsa ancak İnsan olarak yaşar. A. Gözaydın
 
Yûnus Suresi 100. Ayeti: Allah'ın izin vermedikçe (elbette ki) hiç kimse iman etmez. (Ama inanmak iradesi insanın elindedir. Allah) pisliği (huzursuzluğu, kokuşmuşluğu, azabı), akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.

Ayetin Tefsiri: Unutma ki Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. Rabbin inanmanın kurallarını önceden bildirmiştir. İnsanlar kendi akıllarıyla, kendi iradeleriyle inkârı veya imanı seçerler. Hiç bir varlık, hiç bir kimse, insanın inanmasına veya inanmamasına hükmedemez. İnsanlar çeşitli nedenlerle birtakım insanların inanmalarını isteseler bile, bu isteme ancak temenniden ibarettir. Sen sevdiklerini iman etmeye zorlasan ne çıkar? İnandım der, ama inanmamıştır. İman eden kişiyi inkâra zorlasalar ne çıkar? İnkâr ettim der, ama inkâr etmemiştir. Rabbin hiç kimseyi zorla söyletilenlerden sorumlu tutmaz. İnsanlar insanların kalbini değiştiremez. Sadece Rabbin insanların kalbindekini değiştirmeye kadirdir. Ancak Rabbin hiçbir insanın kalbini, kendisi istemedikçe değiştirmez. Rabbinin adaleti budur. Rabbin ister ki; kalbiyle inananla, kalbiyle inanmayan ayrılsın! Hiçbir baskı yapılmasın! Çünkü Rabbin insanları özgür iradeleriyle seçtiklerinden, özgür iradeleriyle yaptıklarından sorumlu tutar. Değilse zorla iyilik yaptırılanla, zorla kötülük yaptırılan arasında hiçbir fark yoktur. Zorla yaptırılan şeyler insanlara ait değildir. Kim insanları zorlayarak inkâra sürüklerse katımızdaki cezası çetindir. Kim de iyilik yapmaya zorlandığı için iyilik yapmışsa karşılığını alamaz. Çünkü Rabbin isteyerek, gönülden yapılan şeyleri mükâfatlandırır.
********************

Yûnus Suresi 100. Ayet Açıklaması
Bkz. 11/118-119, 13/31, 28/56, 88/21-22

İnsanları özgür iradeleriyle yaratan Allah’tır. Allah isteseydi bu iradeyi kuluna vermez, onu iman etmek zorunda bırakırdı ve onun inkâra sürüklenme gibi bir opsiyonu da olmazdı. 
Ama Allah insanı diğer canlılardan farklı tutarak ona serbest irade verdi ve bu iradeyi insana yaraşır şekilde kullanması için de akıl verdi. 
Kur’an’da sıkça vurgulanan “aklın kullanılması” Allah’ı anlamanın ve insanca yaşamanın temelini oluşturmaktadır. 
İnsanın davranışlarını belirleme, denetleme ve yargılaması ya da hayrı şerden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırması ancak akılla mümkündür. 
Vahiy ile hayatın şekillenmesi aklın kullanılmasına bağlıdır. 
Kur’an’da birçok yerde: “Ey akıl sahipleri!” şeklindeki ilahi hitap, akıl sahibi olmanın dolaysıyla aklı kullanmanın önemine bir işarettir. 
İnsan ne sadece akılla kendini bulabilir ne de sadece vahiy ile yetinebilir. 
Allah’ın istediği, vahiyle aklın uzlaşarak işletilmesidir. 
Aklın gerektiği gibi kullanılmaması durumunda ise pislik içerisinde yani zulüm, adaletsizlik, haksızlık, günah, küfür ve şirk içerisinde kalınacağı ifade edilmektedir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum