ŞEHRİN YATAK ODASI

Günaydın Sema Özkılıç Zekije Gushi duymasın ema 2.A4 hazır. ŞEHRİN YATAK ODASI
Eskiden Kadıköy semti için söylenen bu sözü rivayet sanırdım. Bir benzerini Sahra-ı Cedit Mahallesinde yaşayan kızım da söyleyince…
-“Kızım ve Torunum okula, ben attım kendimi sokağa” durumu.
Bu günkü keşif gezimizde Ataköy’de yaşarken alışkanlık haline gelen, giderek bağımlılığa dönüşen Rutin işler ve sevdiğim Ritüeller üzerine düşünmek istiyorum.
Yıllar önce zenginler ve fakirler arsında çatışmayı anlatan “Batı Yakasının Hikâyesi” filminden beridir ben bunu hep yapıyorum.
Evrensel ölçekte başarılı olmuş, dünya çapında başarı kazanmış bu filmin bizdeki Versiyonu olan Salih Güney ve Selma Güneri’nin başrolleri paylaştığı “Yasak Sokaklar” da yaşantımı derinden etkilemiş, düşünce biçimimi değiştirmiştir.
Bu günkü macerada Fakir Mahallesinden yetişen yazar Hasan Öztoprak’ın Remzi Kitabevinden çıkan ve fakat yalnızca “Nişantaşı, Bağdat Caddesi örneği” zengin mahfillerinde satılan “Hayat Sokağı” kitabının peşine düşeceğiz.
Bir gün önce Ada gezimizde yarısını okumuştum ama bu gün araya kendisi de yazar olan Berta isimli bir aşk romanı yazan Abdurrahman Topçu ağabeyle buluşma işi girince kitabı yarım bıraktım ve Engin Dino ile Halit Şentürk’ün yeni siparişlerini de düşünerek “Sora Sora Bağdat Caddesi bulunur” hikâyesi için düğmeye bastım.
Duydunuz zilin sesini başladı yarışma.
Metro marifetiyle Kadıköy’e, oradan tabanvayla Bahariye Caddesine giderken bu günkü maceraya uygun başlık arayışına giriyorum.
Ataköy’den sonra Kadıköy’de de 11.00 matinesi olmayınca film izleme Ritüeli akşamın alacasına kalıyor,
Başlığımız belli oldu; “BİR ŞEHRİ YÜRÜYEREK KAŞFETMELİ.” 

Erhan Çipa