ülke batıyor, belediyeler batıyor, bu borçlanma zihniyeti sürdürülebilir değil

Son günlerde iktidar "israf ve tasarruf" üzerinden siyaset edebiyatı yapmaktadır.
Okadar ki "lokmanızı azaltın" diyecek kadar olayı trajedileştirerek bana göre samimiyetlerini sorgulattılar.

Dün biz nefesimiz yettiği kadar haykırdık "ülke batıyor, belediyeler batıyor, bu borçlanma zihniyeti sürdürülebilir değil" dedik.
Belediye Meclis Toplantılarında borçlanma yetkisi isteyen Başkanlara 'nasıl ödenecek bu borçlar' dedik.

Millet olarak artık alkışı bırakmalıyız.
Bakın bugün Beşikdüzü ilçemiz, mesele sadece iktidarın belediyeyi kaybetmesi değil, kim gelse aynı sorunu yaşayacak.
Konuşulan borç belediyenin bugünkü şartlarda Otuz(30) yıllık geliri.
Popülizm ve maalesef milletin alkışları eşliğinde ülke gibi belediyeler de battı.
Bir kaç kişiye Yap İşlet Devret diye verilen ihaleler yapım maliyetinin 10-20 katı kadar ve uzun yıllar devam edecek şekilde milleti borçlandırıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın deyimiyle bu paraları bu ülkeye ve belediyelere borç verenler 'söke söke' tahsil edecek.

Ve artık Vekillik etkinliğini kaybetti, idealist insanlar için, millete memlekete hizmet etmek isiyaset yapmak isteyen insanlar için cazibesini kaybetti.
Bugünkü borç yekünleri yüzünden de yerel yönetimlere kimse talip olmayacak ve maalesef ısrarla yükseltmeye çalıştığımız yöneten kalitesi yükselmeyecek.
Bu konuyu ve tasarruf muhabbetinin ne kadar afaki bir söylem olduğunu yapılan Ganita Peysaj Düzenlemesi ile pekiştirelim.

KDV dahil işin bitiş maliyeti, fiyat artırımı ve ek işler hariç 47  Milyonu buluyor.
Peki soruyoruz..
1-Proje bölgesindeki TİSKİ' nin uhdesinde olabilecek, TİSKİ'nin yapabileceği,kanalizasyon, yağmursuyu işleri neden bu ihaleye dahil edildi.
Burada yapabileceğiniz tasarruf yaklaşık 3 milyon TL.
2-Ağaçlandırma bitki örtüsü isleri şehrimizde olan Orman Bölge ve Fidanlık Müdürlüklerinden gayet uyguna yapılabilirdi.
Bu ihaleye dahil edilmesi ve pahalı ağaç çeşitleri israf... ihaleye dahil edilmeye bilirdi, 29 milyon israf değil mi.? Belediyenin ürettiği hiç bir şey yok.
3- Denizin ortasına yapılan bir fiskiye 2,3 milyon. Trabzon’un önceliği mi? 
4-Çevre aydınlatma için yaklaşık   14 milyon TL harcanıyor.Bu rakam afaki  değil mi?
Bu projeler Belediye bünyesinde ve olabilecek en uygun maliyet gözetilerek yapılmıyor da ihaleyi alacak firmaların olabildikçe yüksek maliyet arzusunu yansıtacak şekilde mi yapılıyor.

Akıl alacak gibi değil.
Sonuç itibari ile proje 47 milyona değilde daha uygun bir değere yapılabilir diye düşünüyorum.
Kaldı ki söylediklerime fiyat artışı dahil edilmeden israf gözüken işler çıkartılıp daha makul bir peyzaj ve alanları planlaması yapılarak belediye ve kamu yararı gözetilerek şehre kazandirilabilirdi. 
Belediyede onca Daire Başkanlıkları'na katkı versin diye  ek olarak kurulan Anonim Şirketler birilerine ek maaş alanları oldu.

Bunlar neden var, neden iş  üretmekten uzaklar.
Madem ki belediye kendi şirketleri, makine parkuru ve işçi gücüyle bir plajı yapamıyor ve bir plaja 15 Milyon harcıyor, bu kadar şirket, makine israf olmuyor mu..?
Gelin ülkeyi sürüklendiği borç batağından çıkartmak için üzerimize veya daha çok borca batmaması için birlikte soralım, sorumluluk alalım.
Bugün bu borçları hesapsızca alanlar yarın çekip gidecek.
Bu borçları söke söke millet ödeyecek.
Davut Çakıroğlu