Ölünün arkasından konuşulmaz ama ölünün fikrinin arkasından konuşmak, Kur-an aklına ters değildir.
Zira insan ölse de ruhu ve fikri ölmez.!
Zira “Ebu Leheb’in iki eli kurusun” diyen Allah, tüm baskıcı, zulümkâr, kendi dogmalarına inanıp kimseyi umursamayan, milletin gücünü şahsi gücünde toplayan diktatör otoriteleri lanetlemiş, elleri kurusun, ocakları sönsün demiştir.
(Ebu Leheb öldüğü halde)
Bu duygularla, 12Eylül ve diğer, askeri, sivil, dinci darbelerin ve onun mimarlarının, Kenan Evren’in ve önünde eğilenlerin hatta bu filmin yönetmenlerinin, oyuncularının, figüranlarının iki eli kurusun...
Bu milleti üniforma ile, dincilikle, mezheple, şeyhlerle, efendilerle, ırkla, soyla yani neseple, her türlü oligarşik yapı ile baskı altına alanlara, yardakçılarına diyoruz ki:
Allah der ki, “biz sizi en güzel şekilde yarattık, sonra da eslefe safiline (hayvanlardan aşağısına) indirdik...
İşte “en güzelliğin” adı özgürlük ki, o özgürlük Allah’a kulluktan geçer.
İşte o çirkinliğin (esfele safilin) adı Allah adına kurulan, ırkçı, dinci, emperyal oluşumların kapısına köpek olmaktır...
Hep söyledik yine söylüyoruz.
Müslüman olmanın ilk kuralı “ilah yok” demektir..
Allah’tan başka ilahları red edenlere selam, kendi ilahları için darbe ve baskı ile fikir dikta ettirenlere lanet olsun.!
Adı ister darbe, ister başka “kutsal” isimlerden biri olsun, insanın insanı sömürdüğü, fikrin suç olduğu, eleştirinin hakaret olduğu tüm sistemler zulüm olduğu gibi, uygulayıcıları zalimdir.
(Makaleden kısa alıntı)
YORUMLAR