Ülkemde Neler oluyor -2
Geçen haftaki yazımızda..
Hükumet saraya teslim mi olacak..?
Yoksa mücadeleye devam mi edecek...?
Olaylar ne yönde gelişir kestirmek zor..
Demiştik...
Günler ,saatler birbirini kovaladı derken..
Ülke adeta kabus gibi günler yaşadı ..
Avrupa'nın en büyük, en korunaklı Adliyesi güpegündüz basıldı, savcımız rehin alındı.
Yapılan operasyonda ise şehit oldu..
Odasından tam 180 mermi izi çıktı..
Tam bu gündemi atlatmıştık ki...
Fenerbahçe otobüsüne silahlı saldırı oldu.
Allah cc bu milleti bir felaketten korudu..
Bugün ise Ağrıda PKK ile çatışma çıktı 4 askerimiz yaralandı.
Anlaşılan bu ülkede birileri harekete geçmiş
Hani eski tabirle düğmeye basılmış..
Belli mahfiller masabaşı projelerini uygulamaya koymuş gibi görünüyor..
Seçime kadar süreceğe benziyor..
Olaylar Farklı farklı operasyonlar gibi gözükse de. Dikkatle bakılırsa olaylar temelde aynı hedefi gözetiyorlar.
Yapılan operasyonların hepsi Hükumeti milletin nazarında çaresiz ,basiretsiz ,güçsüz, plansız göstermeye yönelik eylemlerdir..
Öyle ya
Adliyeniz basılıyor
Savcınız öldürülüyor..
Hükumetinizin elinden ise hiç bir şey gelmiyor.
Üstelik kalkıyor Devletin başı ise “Başarılı bir operasyon” diyor.
Adeta Hükumetle milletin karşısında dalga geçiyor..
Hükumette bu operasyonu BAŞARILI bularak havaya ayak uyduruyor.
Medya önünde yapmacık bir tiyatro var..
Milletin önünde sarmaş dolaş gibi görüntünün arkasında büyük sıkıntıların olduğu belli.
Bütün bu olanlardan anlaşılan Hükumetin SARAYA teslim olmadığıdır.
Hükumet direniyor, hemde her alanda ..
Bunu Haziran liste savaşlarında da gördük.
AKP listelerine Erdoğan’ın yakın çevresinin girdiği bir gerçek, fakat partide konuşulanlara göre ise esas belirleyicinin Başbakan Davutoğlu olduğudur.
Oysa Erdoğan’ın Davutoğlu’nun seçim listesini görünce sinirlenip yırttığını ve AKP listesinde Erdoğan’a yakın sadece 58 ismin seçilebilecek yerlerden aday gösterdiği ortaya çıktı.
Davutoğlu ‘EMANETÇİ’ bir genel başkan olmayacağını aksine Partinin ve Hükumetin sahibi olduğunu belki de ilk kez bu kadar net ortaya koydu.
Sarayın için Sorun sadece DAVUTOĞLU mu?
Bu sorunun cevabi Koca bir HAYIR.
Abdullah Gül de hamle için seçimlerden sonrasını bekliyor Çünkü Gül de Erdoğan’la bu işin yürümeyeceğini görüyor. AKP adeta üç parçaya bölünmüş ,SARAYLILAR , Davutoğlu ve Abdullah Gül destekçileri ..
Bu üçlü grubun aralarından şimdilik su sızmıyor gibi görünsede..
Muhtemel bir seçim yenilgisi ile AKP'nın oy kaybetmesi, var olan bu çatlakları ortaya çıkaracaktır.
O zaman perde arkasında süren savaş ,milletin gözü önde aleni sergilenebilir
Bazıları bu savaşı görmüyor olabilir..
İşte size bariz iki örnek..
Davutoğlu sessiz gibi görünsede dikkatle bakıldığında her hamleye karşılık veriyor.
Seçim listelerinin SARAY tarafından belirlendiği haberleri basında yer alınca ..
Hemen ardından Davutoğlu aday listelerine imza atarken çekilmiş fotoğrafını Anadolu Ajansı aracılığıyla servis ettirerek adeta listeler SARAYIN değil benim dedi.
Medyada Sarayın BERAT ALBAYRAK'I ekonomi bakanı yapacağı haberi yayılınca..
Hemen Medyanın karşısına geçip ekonomi bakanlığı için DIŞARIDAN birisi düşünebilir dedi.
Bu açıkça SARAYA Berat Albayrak’ı listeye koydurdun ama kimleri bakan yapacağımızı ise biz biliriz mesajı idi.
Bugün gelinen noktada görünen Davutoğlu ve ekibinin Saraya karşı maçı önde götürdükleri yönündedir.
Hükumet her alanda Sarayla karşı karşıya kalmaktadır. Aslında Hükumetin direndiği asıl konunun BAŞKANLIK sistemi olduğu bilinen bir gerçek. Davutoğlu ve ekibi BAŞKANLIK sistemini istemiyor..
Hükumetle Saray arasındaki anlaşmazlıklar sadece bunlar değildir..
Bugünlerde ANKARADA şok bir gelişme yaşandı
Sarayın tam aksine
Hükumet CEMAAT ile barışmak istiyor..
Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bu konu ile ilgili Cemil Çiçekle temas halinde olduğu biliniyordu.
Ankara kulislerinde BARIŞMA isteğini cemaate iletmek üzere Cemil Çiçeğ'in görevlendirildiği konuşuluyor..
Cemil Çiçeğin seçilmesi ilginç geldi bana..
Çünkü;
Cemil Çiçek derinlerin Ilımlı tarafında olan birisidir.. En büyük özelliği ise bu zamana kadar kurulan bütün hükumetlerde yer almasıdır.
Tam seçim arefesine girdiğimizde Abdullah Gül’ün ekibinden Cemil Çiçek cemaatle barışmak için Fethullah Gülen’le konuşmaya gitti.
Barışmak istediklerini söyledi.
Hükümet içerisinde bir grubun rahatsız olduğunu ortamın artık dayanılmaz bir durum aldığını paylaştı Hoca efendi ile..
Cemil Çiçeğin önüne iki şart kondu..
- “Meclis başkanısınız savcıları tekrar göreve getirip yolsuzluk dosyalarını açın.
- Bu kadar iftira attığınız Cemaatten kamuoyu önünde özür dileyin.
Aslında Hoca Efendi ;
Defalarca Cemaatin karşısına geçip ortamı yumuşatmak adına gelip sizlerden özür dilecekler, Aranızdaki tartışmalarda ölçülü olun diye nasihat etmişti.
Şimdi Ankara'da nefesler tutulmuş gelecek karşı hamle bekleniyor.. Öyle bir hamle ki hemen sonrası mat olan bir hamle.
Hükumeti böyle bir adım atmaya iten sebeplerin başında Parti içinde kendilerini “MİLLETİN VİCDANI” olarak adlandıran yeni bir oluşumdur. Bu oluşum adeta sessiz bir devrim yapmaya hazırlanıyor.. Bu oluşumun rahatsız olduğu konuların başında
Parti oylarının hızla düşmesidir..Öyle ki hiç bir anket şirketi AKP'nın oylarının yükseldiğini hatta oylarını koruduğunu dahi söyleyemiyor..
Bu oy azalmasını en bariz delili ise CB Erdoğan oldu. Daha önce istediği 400 Milletvekili sayısını 335'e düşürdü..
Ayyuka çıkan yolsuzluk söylentileri...
Bu yolsuzlukları örtmek için peşi sıra söylenen yalanlar..
Her gün söylenen yalanların bir bir ortaya dökülmesi..
Bir yalanı kapatmak için söylenen başka yalanlar.. Örnek mi..
İşte Kabataş..
İşte Hoca Efendi masondu yalanı..
Adeta bir yalan furyası devam ediyor..
Eskilerimizin bir sözü var..
Yalancının mumu yatsıya kadar..
Ehh akşam ezanı okundu okunacak.
Hazır olun..
Gelecek günler çok hareketli geçecek
Ama o günlerde hırsızları
Yalancıları gülerken görmeyeceksiniz
Atalarımız ne güzel demiş..
Son GÜLEN iyi güler..
Seçimden sonra bir koalisyonu görürseniz şaşırmayın..
Neden mi..?
Oluşan tablo
Oyları düşen bir AKP
Oyları artan bir CHP
Oyları artan bir MHP
Barajı geçeceği varsayılan bir HDP
Supriz bir SP+BBP Milli ittifakı
Bu aşamada AKP için tek çıkar yol CEMAAT ile barışmaktan geçiyor. Elhak Verilen karar doğrudur.
Önümüzdeki haftalar çok şeylere gebedir.
Uygulamaları bekleyip göreceğiz
“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”
“Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennetasa bir baharda geleceksiniz.”
Diyenin ağzı ile tekrar ediyorum.
Müjdeler olsun
Ülkemizin Tarihindeki en büyük Bahar geliyor.
Selam ve dua ile..
Maksut TERZİ
Makine Mühendisi