Dernekpazarı eskiden nahiye idi; sonradan hemşehrileri sn. Eyüp Aşık'ın bakanlığı döneminde O'nun şahsi gayretleri ile ilçe oldu. İlçe olabilecek nüfusa hiç bir zaman sahip olmadı, olamaz da. Belki nüfusu az lakin Merhameti, insanlık duyguları, yüreği kocaman.!
Of-Çaykara Yolunun takriben 15.km'sinde kurulmuş bu ilçe benim köyüme de çok yakın ve birçok insanını da şahsen tanırım. İstanbul'da kurdukları vakıftan tanırım, ilçe merkezindeki esnaf ziyaretlerinden tanırım.
Samimi insanlardır, güzel insanlardır. O yüzden ve evime yakın olmasından işim yoksa ayağım hep oraya çeker.
Dün yağmur yağınca köydeki iş hayatım bitti, hemen kahvaltımı yapıp ilçeye doğru yollandım.
Niyetim biraz da deprem bölgesi için kışlık(yorgan, battaniye)birşeyler alıp ilçelerden kalkan tırlar ile depremzedelere göndermek idi.
Köprüyü geçip ilçeye vardığımda ne göreyim; polis önlem almış ve çok kalabalık millet var. Öyle kalabalık ki, bu mevsimde asla olamayacak kadar.
Herkesin elinde, sırtında kocaman kocaman siyah poşetlerle belediyenin altındaki iki dükkana teslimat yapıyorlar. Ben de hemen piyasa araştırması yaptıktan sonra bütçemi zorlayarak kışlık gereksinimlerden alıp teslim için sıraya girdim. Teslimatı yapıp çıkarken kapıda bir bayan ile karşılaştım. Kadın, sırtındaki yükten dolayı iki büklüm. O yüzden yüzünü görüp benden yaşlı mı, genç mi anlayamadım lakin yaşlı kabul edip "teyze, ne var denginde?" Dedim.
"Yorgan, yastık ve battaniye" olduğunu söyledi.
Sandım ki getirdikleri eski; evde fazla olanları getirmiş.
"Teyze, yalnız kullanılmış veya eski eşya kabul etmiyorlar, bilesin." Deyince; "eski olduklarını kim söyledi, hepsi yeni" diye vakur bir ses tonu ile cevap verdi.
Konuşmamıza şahit olan polis memuru ile göz göze gelip hayretle bakıştık. Gözlerime yaş doldu, sanırım memur da hüzünlendi ve ne kadar asil bir millet olduğumuzdan dem vurduk.
Bu asil millet felaketler karşısında sarsılır belki, lakin asla yıkılmaz. Çünkü Yüce Mevla kalbinde merhamet olana yardım eder.
Bu halk birbirini sever, sayar, kız alıp verir, söz alıp verir. Düşmanlığı bile unutur yeter ki siyasetçiler provokasyon yapmasın.
Normal zamanda ben de çok eleştirdim iktidarı.
Öyle eleştirdim ki; çok değer verdiğim ve kalbimdeki yerleri asla doldurulamayacak ve sarsılamayacak arkadaşlarım bana küstü. Anlıyorum sayfama gelmemelerinden.
Yoksa beni asla bırakmazdı onlar.
Hani depremi ilk yazdığım yazıda demiştim ya; "bu felaket üzerinden asla hiç bir kesim siyaset yapmasın.!"
Malesef fitili FOX TV. Ateşledi.
Ayrım yapmak adetim olmadığından ve haberi birçok kaynaktan dinleme isteğimden kanalları gezinirken baktım FOX'ta devamlı provokatif söylemler.
Mardin, Kızıltepe, Siirt gibi yörelerden güya yardım için gelen lakin aslında provokatif amaçlı malum partinin militanları gibi konuşan kişiler. "Belediyelerin ve devletin bir şey yapmadığından dem vuruyorlar. Spiker zaten sürekli "nerde belediye, nerde devlet, nerde görevliler?" Deyip duruyor.
Şimdi; bir Dernekpazarı'nda 2 saatte dolan 2 tıra bakıyorum (Trabzon'un en küçük ilçesinden o kadar gittiğine göre diğer 17 ilçeyi düşünün, (her ilçenin gönderdiğini de biliyorum) ülkenin her tarafından ve dünyadan gelenleri düşünün.! Diğer yandan malum kanalın provokatif haberlerine bakıyorum.
Elbette eksiklikler, aksaklıklar yok değil; var.
Lakin felaket öyle büyük, öylesine anı geldi ki; çenesinin ucuna kroşe yemiş bir boksör gibi "forfolos" oldu bütün devlet kurumları. Elbette biraz zaman alacak. Diyeceksiniz ki; "enkaz altındaki canlar beklemez" iyi de hangi hükümet, hangi kurum olursa olsun bu "kroke" durumu yaşardı.
Bir kez daha gördüm ki, "memlekette bazı muhalifler iyi niyetli değil."
Ve yazdım bunu aklımın bir köşesine...
Gelsin de beni ikna edebiliyorlarsa etsinler şimdi.
Dün yaşadıklarım karşısında bir kez daha bu yörenin, bu milletin, bu memleketin bireyi olmaktan gözyaşı dökerek gurur duydum.
Ve anladım ki; "Ey Türk! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir?"
Tahir Bulut
Denk: 1.
yük hayvanlarının iki yanına yüklenen parçalardan her biri.
2. yatak, yorgan, kumaş ve benzeri, sert olmayan eşyanın sarılıp bağlanmasıyla oluşan yük.
"Köylü dengini sırtlayıp kentlere geliyor"
Forfolos: ani bir darbe alınca insanda oluşan sersemlik hali.
En sevdiğim arkadaşlarımdan Rafet Ersoy
YORUMLAR