"DAHA NE YAZAYIM Kİ!
Duyanlar duymayanlara duyursun,
Bilenler bilmeyenlere öğretsin!
Ey Türk oğlu Ey ÜLKÜCÜ gençlik,
Ceddin Deden,
Aslın Baban,
Anneni atanı say Bereket Büyüklerle Beraberdir.
Bu yazıyı okuyunuz ve duvarınıza asınız dağta bildiğiniz kadar dağıtınız.
CEVAP VER KENDİNİ ÜLKÜCÜ SANAN ŞAŞKIN!
Unutma ey şaşkın!
Hatırla dün ülkücülere hayvan denildiğini.
Eli kanlı katil, çapulcu sürüsü, Fâtiha nedir bilmezler, yetmedi;
Morg bekçisi, eşkıya tâifesi, kan emici ağzı kanlı vampir diye insafsızca itham edildiğini.
Dün sana bu denli iftiralarla hakaret edenleri unuttun ise eğer
Ve de dün sana böylesi insafsızlıkla saldıranlarla bir olup kendi siyâsi ikbâlleri için ittifak yapanları bugün içine sindirebiliyor isen, sakın bir daha ne insaniyetten, ne de ülkücülükten bahset!
DAHA BİTMEDİ, DİNLE EY ŞAŞKIN!
İlk göz ağrımız Ruhi Kılıçkıran, Yusuf İmamoğlu, Önkuzu, Özmenem, Pehlivanoğlu, en son Fırat Çakıroğlumuz ve dahası 5000 ülkücü şehidimizin şehadetlerini küfürle yaftalayan, o mübârek yiğitlerimizi cânilikle- hayvanlıkla itham edenlerin saraylarının bahçelerinde ikbâl taklaları atanlarla bir olup, birlikte hareket ederek, O’ birilerinin BAŞKANLIĞINA evet diyeceksen şayet, bil ki sen de şehadetlerimize küfredenlerle birliktesin!
DİNLE BAK KİMİNLESİN VE EDERİN NE!
Bahçeli, Manisa mitinginde diyordu ki;
Erdoğan'ın, Başkanlık Sistemiyle ilgili söylediği övücü sözlerin tamamı yalandır ve aldatmacadır. Hiç utanıp sıkılmadan millete yalan konuşmaktadır. ‘’Türkiye prangalardan kurtulsun ve şaha kalksın, daha hızlı karar alınsın, daha süratli iş yapılsın’’ diyen Erdoğan sizleri kandırmaktadır. Erdoğan’ın amacı bellidir. Erdoğan yalan konuşarak gerçek ve sinsi amaçların üzerini örtmektedir. Başkanlık federasyon demektir, Başkanlık bölünüp parçalanmak demektir, Başkanlık Türk milletine karşı yapılacak olan en büyük ihanettir.
HIZINI ALAMAYARAK DEVAM EDİYORDU;
Kıymetli Manisalılar!
Beştepe hanedanı ve AKP yönetimi, âile boyu rüşvet ve yolsuzluk çamuruna batmıştır. 17-25 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir daha açılmamak üzere kapatılması; bu rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülebilmesi, Tayyip Erdoğan'ın bütün yetkileri elinde toplayarak diktatörlüğünü ilan etmesine bağlıdır. Erdoğan, yeni anayasayla Başkanlık Sistemine geçilmesini bunun için istemektedir. Buna müsaade edersem namerdim, şerefsizim.
BİTMEDİ;
Erdoğan’ın başkanlığı, Türkiye'nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam fermanıdır. Tek adam diktatörlüğünün beratıdır. Hırsızlık ve yolsuzluk ruhsatıdır…
ÜLKÜCÜLÜK BU KADAR UCUZ MU BEYLER?
Dün söylediklerini bugün yalayıp yutarak, sahte bir beka iddiasıyla seni de sarayın destekçisi yapmak isteyenlerin borusunu çalanları, bütün bunları halen daha göremeyerek liderim dediğinde keramet arayanları ülkücü olarak kabullenmek, en hafif tâbiriyle ülkücü davaya hakarettir.
ÜLKÜCÜLÜK;
İlahi aşkın gönüllerde tecellisiyle, SIRAT-I MÜSTAKİM çizgisinde olup, büyük bir ihlâsla "yılanın gömleğinden sıyrılışı misâli" dünya sevgisinden sıyrılarak ,TÜRKLÜK ŞUURUNDAN hareketle, devletin ve milletin bekası uğruna verilecek kutsal mücadele esnasında karşılaşılacak çile ve mûsibetlere karşı gösterilecek sabrın ve bu uğurda içilmesi mukadder olan ŞEHADET ŞERBETİNE duyulacak sonsuz bir muhabbetin ifadesidir...
ÜLKÜCÜ DAVA;
Gönül ve Hâl ehli olup,
Türklük ve İslâm ateşiyle yanıp Kavrulan,
Hakk`ka sevdalı,
Rütbe beklemeyen,
Dünyaya meyledip ikbal kovalamayan,
Evliyalar coğrafyası Anadolu´nun her taşına sevdalı,
Her karış toprağına vurgunların dilinde türkü,
Gönlünde muhabbet, yüzünde tebessüm,
Ciğerinin deliklerinde tarifi imkânsız bir sızıdır...
19 Şubat 2018
ORHAN KILIÇOĞLU
YORUMLAR