Duy bu sesi Sn. Erdoğan!
Bakalım ne kadar herifsin?
Yahudi Cargill’e yüreğin yetiyor mu?
Yoksa Cargill senden çok daha güçlü ve büyük mü?
Hadi yiğitsen sesin çıksın, susma, pusma, bu millete daha fazla kıymasınlar!
Hadi Sn. Erdoğan, ‘’EYYYY CARGİLL’’ diye at naranı da yüreğini görelim diyor ve sizleri aşağıdaki korkunç yazıyı okumaya davet ediyorum.
(Orhan KILIÇOĞLU)
1999 Yılında İstanbul da CARGİLL firmasının genel müdürlüğünün olduğu binanın dekorasyon işlerini yapıyordum. Teknik müdür Mehmet Beyle dostluğumuz çok iyiydi.
Mehmet Beye, ‘’Bu firma ne iş yapıyor da bu kadar lüks arabalar buraya geliyor, Bakanlar geliyor, ETİ’nin ve ÜLKER’in patronları geliyor, hayretler içindeyim’’ dedim.
GERİSİNİ MEHMET BEYDEN DİNLEYELİM;
Bu firma dünyada sayılı birkaç gıda firmasından biridir. ABD’nin dev gıda firmasıdır ve sahipleri Yahudi’dir. Türkiye de yakın zamanda şeker piyasasını eline geçirecek. BURSA ORHANGAZİ de en verimli tarım arazisinin bulunduğu topraklara hiç kimseyi dinlemeden fabrikasını kurdu, kimsenin bunlara gücü yetmez, isteseler alamayacakları yer yoktur, Bu tenekelerdeki şeker şurubunun 1 kg. mı, bizim beyaz şekerin tamı tamına 250 kg.na eşittir. Adamlar Ülker ile ortak oldular, gör bak birkaç yıl sonra şeker fabrikaları tek tek kapanacak. Bu firmada çalışan hiç kimse bu şuruba dokunmaz dahi, çünkü kanser mi yapıyormuş, şeker hastalığımı yapıyormuş işte öyle duydum. Hoca benden duyduğunu söyleme işimden olmayayım. İlk kez ben sana anlattım vallahi hanımım dahi bilmiyor.
DİNLEDİKÇE ÜRPERDİM VE TÜRK’Ü ÖLDÜRÜYORLAR DEDİM!
CARGİLL denen bu firma DNA’sı değiştirilmiş mısırla, başka kimyasalları ve cıvayı karıştırarak tatlandırıcı dediğimiz şurubu üretiyor. Bu şurup hem çok ucuza mal ediliyor, hem tadı şekerden kat kat daha tatlı. Bu firma için Bursa- Orhangazi deki tarım alanı Bakanların girişimi ile sanayii alanı ilan edildi. Bu katil firma için açılan yüzlerce dava otomatik olarak ortadan kalktı. 2003 de ABD başkanı Bush un ricasını kıramayan başbakan ERDOĞAN, üretim kotasını % 10 dan % 50 lere yükseltti. O dönemde 30 adet şeker fabrikamız vardı. Bunlarda yaklaşık olarak 30.000 kişi çalışmaktaydı. CARGİLL ve ÜLKER ortaklığı bu fabrikaların 3 üne sahipti. Fakat bunları kapatmak için almışlardı ve öyle de yaptılar. Dünya Bankası, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü, ülkemiz içindeki işbirlikçilerle beraber Türk tarımını bitirme hamlelerine ÖZAL HÜKUMETİ zamanında başlayarak hızla emellerine ulaştılar. Bu gün tüm şeker fabrikaları kapatılarak şeker sektöründe çalışan veya dolaylı yoldan geçinen insanlar çaresizliğe itilmiş oldu. Cargill’in kotası % 10 iken şeker fabrikalarının 2003 deki karı tam 350 trilyondu. Maalesef şimdi zarar bahane edilerek, sadece CARGİLL istedi diye şeker fabrikalarımız kapatıldı. Türkiye, son 16 yılda dışa bağımlı tarım politikası ile üretmeyen, sadece tüketen, hastalıkla boğuşan mutsuzların yaşadığı bir ülke oldu.
NE KORKUNÇ BİR TABLO!
VAH VAH TÜRKİYE'M!
Gelelim bu lanet olası lifi alınmış NİŞASTA – ŞEKERE;
İnsanın sindirim sistemini darmadağın eden kimyasallardan oluşuyor. KANSER, ŞEKER HASTALIĞI, KOLESTROL, KISRLIK başta olmak üzere her türlü hastalığı yapmaya müsait maddeler içeriyor. Bu konuda BİLİMSEL AÇIKLAMA ile TV ler de, gazetelerin sağlık köşelerinde uyarıcı bilgiler veriyorlar da CARGİLL denen seri katil ile nasıl savaşacağımızı söyleyen yok.
Zeytin ağaçları kesiliyor veya Çam ağaçları kesiliyor diye eylem yapan Sivil Toplum Örgütleri, Sağlık Örgütleri neredesiniz? Sesiniz neden çıkmıyor. Şu an ülkemizde 4000 dolayında küçücük yavrularımız kanserle savaşıyor. Buna sebep olan etkenlerle neden kimse savaşmıyor. Ülkemizde satılan % 90 şekerli içeceklerde, COCA COLA, PEPSİ COLA, COLA TURKA, FANTA başta olmak üzere tüm meyve sularında, hemen hemen tüm bisküvi, gofret, çikolata, pastaneler ve marketlerde satılan hazır pasta çeşitlerinde ve de bir çok ekmekte bu lanet olası zehir i bizlere yediriyorlar, üç kuruş etmeyen bu dünyayı, beş kuruş kazanmak için bize zindan ediyorlar.
UYUMA TÜRK MİLETİ!
Emperyalist ülkeler, silah ile yapamadıkları soykırımı, genetiğini bozdukları gıda ile yapıyorlar!
Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde CARGİLL gibi gıda teröristlerine üretim izini verilmiyor. CARGİLL burada ürettiği zehiri geri kalmış tüm ülkelere de gönderiyor. Ben hayatım boyunca hiç sigara içmedim ama kanserle savaşıyorum, kız kardeşim de kanser. Kuzenim genç yaşta KANSER nedeniyle üç yıl acı çeke çeke öldü. Amcamın oğlu, teyzemin oğlu birçok arkadaşım şu an kanserin pençesinde, geleceğin karanlık gün olduğunu bildiğimiz halde bir umutla mücadele ediyoruz.
Şimdi sen bunu okurken, Pazar günü için karardı biliyorum kardeşim. Bizler sağlığımızı korumak için dahi mücadele etmeyeceksek, çocuklarımızın geleceğini korumayacaksak neye yararız acaba! Bu yazıyı saygı çerçevesinde yorumlayıp, mutlaka paylaşalım. Sağlıklı gıda ve mutlu bir Türkiye için, çocuklarımızın ve torunlarımızın sağlıklı geleceği için.. Tarım ve Hayvancılığımızı dışa bağımlılıktan kurtarmak için, İnsanlık düşmanı CARGİLL gibi katil firmaların ülkemizden defolup gitmesi için belki ilk adım olur.
Hemen paylaşırsanız sevinirim.
Saygılarımla.
Osman Öztürk
YORUMLAR