BİZİM MAHALLE
Ülke olarak çok fazla kırılma yaşadık ve kritik eşik aştık.
Üstesinden geldiğimiz çetin mücadeleler verdik.
Birileri bitti dedi ama biz yeniden başlayabildik.. küllerimizden doğduk
Başarının da çatışmanında ortasında, merkezinde olan esas kitle Vatanperverler oldu.
Ülkücüler, çok ağır, ciddi bedeller ödedi ancak yılmadılar, yorulmadılar, yıkılmadılar.
Bugün bir kez daha Ülkücü kesimin zorlu eşikte olduğuna şahit oluyoruz.
Ayrıldılar, ayrıştırıldılar ve giderek düşmanlaştırıldıklarına şahit oluyoruz.
Oyun kalleş, oyun kurucular karaktersiz.. evet.
Ancak Gazi Mustafa Kemal'in deyimiyle " bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır esas mesele.
Bu yükü, sorumluluğu omuzlarında taşıyan, hisseden Ülkücülerdir.
Dahili ve harici odakların taarruzuna maruz kalmışlığımız, kaldığımız, kalacağımız aşikardır.
Birlikte hareket etmenin her geçen gün zorlaştığı da nettir.
Bunu bizden daha iyi okuyan odakların, güçlerin varlığını görmek gerekir.
Birileri bölücü siyaseti siyasetimizin anafikri yapmak istiyor.
Bu zehrin panzehiri olan milliyetçi duruşu da hangi gruba dahil olursa olsun, proaktif ya da reaktif bir halde tutmak istiyorlar.
Cumhur İttifakı içinde olan MHP, bu planlar doğrultusunda yıpratılmak isteniyor.
İYİ Parti de keza aynı duruma itiliyor.
%1 oyu olmayan ve gayrimilli duruş ortaya koyan partiler itiifakın güç merkezi olarak takdim edilirken İyi Parti olmasa daha İYİ olur' pozisyonuna itildi.
Bu basit bir siyasi hesap değil, partinin Milliyetçi duruşuna karşı takınılan düşmanca bir tavırdır.
Hdp'yi siyasetin aktöründen öteye taşıma gayreti, süsleme çabası, ellerindeki ŞEHİT kanlarını silme uğraşı gözümüzden kaçmıyor.
Bu realiteyi yüksek sesle dillendirenlere veya tepki koyanlara karşı sergilenen anlamsız ancak düşmanca durum da gözümüzden kaçmıyor.
Önce Millet-Memleket düsturunu terkedip makam, mevki, ihale, bal, börek hayaline kapılan Bizim Mahallenin kimi bireylerinin de bizim mahallenin evlatlarına taş atıyor olması, taş atanların yanında durması akıl tutulmasıdır.
Siyaseten yollarımız ayrı olabilir ancak ortak paydada yollarımız ayrı olamaz.
Öyleydi.. öyle de olmalı.
Siyaset dediğin nokta, boşluk kaldırır, yeri dolar.
Lakin Ülkücülük ne boşluk kaldırır ne yeri dolar.
Beise kapılmak, merkezden uzaklaşmak, yoldan sapmak bizim öğrenimimiz, öğretimimiz değildir.
Bu seçim kim ve neredeyse, örselenmek istenen milliyetçiliğin silkinmesi, güçlenmesi, kendine gelmesi gereken bir seçimdir.
Yolda kalan arkadaşımıza yol bulmalı, yol vurmalı, yol göstermeliyiz.
Bir yerde olamazsak da yürekte, beyinde birlikte olabilmeliyiz.
Bizi "olmazsalar da olur, daha iyi olur" gibi görenlere "bu Vatanın bekçileri Biziz, sahipleri Biziz" demeli, bu iradeyi en güçlü şekilde göstermeliyiz.
Milletçe Milliyetçiliğe omuz vermeli ve Ülkenin kale kapısı olan bu düşünce akımı güçlü temsil ile taçlandırmalıyız.
Bizi bitti görenlere, oy oranı üzerinden gücümüzü test edenlere her alanda en güçlü cevabı verebilmeliyiz.
Bizim mahallenin evlatlarını kirli hesaplara, adi pazarlıklara, oy oranlarına kurban etmemeliyiz.
Merhum Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'in dediği gibi,
"Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız.
Kuvvet birliktir.
Davamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır."
Bir yerde olmasak da bir olmalıyız.. olmak zorundayız..
Burada oluşacak köklü ayrışma, ciddi boşluk doğurur.
Ülke bu boşluğu dolduramaz, kaldıramaz..
YORUMLAR