-“Neler yaşadılar?” çetrefilli bir soru olduğundan,- ancak uzun ve erişimli bir roman taslağı içinde yazılabileceğinden-‘panik atağı harekete geçmiş, orta yaş bunalımında bey olarak’ gün be gün gidelim istiyorum arkadaşlar. Feridun Andaç Hoca söylemişti “bir yeri ya da bir kişiyi yazabilmek için, o yeri ya da kişileri terk etmek gerekiyormuş.”
-“Her gün bir A4 yazacak olursanız bir yılda 365 sayfalık bir kitap olur” diyen de odur ancak “Ben her gün 10 A4 civarında yazıyorum” dediğimde –‘Sen git eve’ demişti hatırlıyorum.
Getir Götür İsmail kimliğinde çıkıyorum evden. Bir süre şehrin iki yakası arasında gidip geleceğim belli olduğundan, ellerim dolu olacak hissediyorum.
Yayıncı Uğur Gergin büyüğümüzün -buluşma sayısı haftada üç olduğu günlerde- konuk davet etmekte zorlandığımız zamanlarda, matbaadan getirdiği Şömiz ciltli kitapları yazar ve uzmanlara dağıttığım günlerde edindiğim “Getir Götür İsmail kimliği, bu günlere uyar”
Torunum Poyraz’ın Fener Bahçeli olması için çabaladığımız günlerden kalan Fener Bahçe Forması Erdinç Ağabeye, kızımın dolabında yer olmadığından fazladan alınan spor ayakkabılar bir büyüğüm “On Dönüm Bostan” lakaplı ‘Yan Gel Yat Osman’a gideceğinden… Yutkunuyorum.
Kızım Cahide “Baba devir değişti şimdi Netfliks geldi” dediğinde, biraz bozulsam da DVD Kadir sipariş üzerinde film yapmadığından beridir koy kaldır aynı filmleri izliyoruz bir süredir.
Filmler de Doktor Sururi ve yakın arkadaşı Taşlık Sahaf Sinema Akşamları makinisti Ahmet Ozpinar ağabeye gidecek olursa…
“BÜTÜN SANATLARIN ANASI PAYLAŞMA DUYGUSU. İYİ YAŞAMANIN SIRRI; YAŞAMDAN SÜZDÜKLERİNİZİ,–arada durup-BAŞKALARINA AKTARMADA GİZLİ”
YORUMLAR