Filozof Karl Popper’in "Açık Toplum ve Düşmanları" (The Open Society and Its Enemies) adlı eseri, ilk kez 1945’te yayımlanmış ve 20. yüzyılın en önemli siyaset felsefesi kitaplarından biri kabul edilmektedir.
Bu kitabın (Açık Toplum ve Düşmanları) adını ilk kez yıllar önce bir TV'de ki tarih programında merhum "Dr Necati Özgelen" ağzından dinlediğimiz de öğrenmiş olduk. Kendileri bir Tıp ögrencisi iken 1944 Türkçü - Turancı olaylarında tutuklanmış vatansever birisidir.
Kitap, özgürlükçü, eleştirel ve demokratik toplum anlayışını savunurken, kapalı, otoriter ve totaliter sistemlere ciddi eleştiriler getirir. Zaten kapalı yönetim sistemlerinde sizin hiç bir zaman böyle bir eleştiri yapabilmeniz asla mümkün değildir. Karl Popper'in şuçladığı Platon, Hegel ve Marx gibi ünlü filozofların da önemli ölçüde taraftarı ve sevenleri vardır.
Merhum Dr Necati Özgelen ağzından dinlediklerimiz hayli ilgimizi çekti ve Kral Popper'in "Açık Toplum Düşmanları" kitabını daha detaylı incelemeye başladım.! Bugün idol olarak bildiğimiz ve aşağıda inceleyerek göreceğimiz Platon, Hegel ve Marx gibi dönemin önemli düşünür ve öncülerine çok ağır eleştiriler getirir.
Kral Popper "açık toplum" ile “kapalı toplum” kavramlarını karşılaştırır.
Kapalı toplum: Geleneklere, mutlak doğrulara, değişmez kurallara dayalıdır, bireyin özgürlüğü kısıtlanır. Bunun örnekleri yakın tarihimizde karşımıza çıkmaktadır. Aydınlanmadan uzaklaşmak sonucu bu durum yaşanmaktadır.
Açık toplum: Eleştirel düşünceye, bilimsel yönteme, bireysel özgürlüklere ve demokratik değerlere dayanır. Değişim ve ilerlemeye açıktır.
Kral Popper’e göre totaliter ideolojiler (faşizm, komünizm, radikal milliyetçilik) kapalı toplum anlayışından yoksundur. Fakat açık toplumda ise sınırsız özgürlükler sistem için her zaman tehlike arz edebilmektedir.
Karl Popper, "Düşmanlar" olarak nitelendirdiği üç düşünürü ele alır: Platon, Hegel ve Marx.
Platon: Popper, Platon’un "ideal devlet" anlayışını eleştirir. Ona göre Platon’un toplumu sınıflara ayırması (filozof krallar, askerler, işçiler) özgürlüğü yok eder ve kapalı toplumun yolunu açar. Zaten bunun örneklerini eski Sovyetler Birliği ve Çin gibi bir çok ülkelerde görmüştük.
Ünlü düşünür Karl Popper, Platon, Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve Karl Marx gibi isimleri tarihselliğe dayanarak kendi totaliter politik felsefelerini destekledikleri için eleştirmektedir. Karl Popper'in Platon, Hegel ve Marx üzerine yaptığı yorumlar hem pozitif hem de negatif ağır eleştirilere maruz kalmıştır.
Hegel: Tarihi "Aklın tecellisi" olarak gören Hegel, Kral Popper’e göre otoriter devlet anlayışını desteklemiş, bireyi devlete feda eden bir yaklaşım geliştirmiştir. Marx: Popper, Marx’ın toplum analizini ve kapitalizm eleştirisini değerli bulsa da, "tarihin yasaları" olduğu iddiasını ve kaçınılmaz olarak sosyalizme varacağı fikrini eleştirir. Bu düşüncenin totaliter rejimlere zemin hazırladığını savunur.
Açık toplum savunuculuğu filozof Kral Popper, tarafından tarihselciliğe (historicism) karşı çıkar. Yani tarihin belli bir yönde, kesin yasalarla ilerlediği iddiasını reddeder. Ona göre toplum mühendisliği yerine "parça parça sosyal mühendislik" (piecemeal social engineering) gerekir. Küçük adımlarla reformlar yapılmalı, sürekli eleştiri ve deneme - yanılma ile toplum geliştirilmelidir.
Demokrasi, bireylerin özgürce eleştiri yapabilmesini ve iktidarı barışçıl yollarla değiştirebilmesini sağlar. Açık toplum, özgür tartışma, bilimsel düşünce ve bireysel hakların korunması üzerine kurulmuştur. Emperyalizmin büyük sermayesi bugün dünyayı tamamen etkisi altına aldığını düşündüğümüzde artık kimse bireysel özgürlüklerin dışında kitlesel halde organizasyon için teşkilatlanması mümkün değildir.
Kral Popper’in bu eseri, İkinci Dünya Savaşı sonrası totalitarizme karşı özgürlükçü demokrasinin teorik savunusu olmuştur. Özellikle faşizm ve komünizmin ideolojik temellerini eleştirmesiyle dikkat çeker. Burada Kral Popper'in eleştirilerinin çok haksız olmadığını bugünün penceresinden baktığımızda samimiyetle ifade etmek istiyoruz.
Bugün hala liberal demokrasiyi savunanların bu eser başucu kitapları arasındadır.
Ali KARACA
Araştırmacı Tarihçi
Yazar ve Şair
İSTANBUL

YORUMLAR