Evet, O Güzel Elçi yüzyıllar önce
şöyle dua etmişti:
“Rabbim! Bana ilim ve hikmet ver.
Beni iyi insanlar zümresine kat.
Gelecek nesillerin beni güzel
bir şekilde anmasını sağla.
Beni cennet nimetlerinin varislerinden eyle.(….)
İnsanların diriltileceği ve
Sana tertemiz kalple gelenden başka,
Ne malın, ne de evlatların fayda vermediği günde
beni rüsvay eyleme Allah’ım! (Şuara, 26/83,89)
Hz. İbrahim, Babil’de dünyaya gelmişti.
Çevresi, hem putperestti, hem de,
liderleri Nemrut’a tapıyorlardı.
O güzel insan, böylesi bir toplumda
tebliğ görevini sürdürürken
Rabbine bu şekilde dua etmeyi de
ihmal etmiyordu.
Bizler Muhammedî yolda yürürken
İbrahimî dualarımızın kabulü dileklerimizle...