Dün, İstanbul'un Fethi'nin
564'ncü yılını kutladık.
Dedem Fatih’in Fethi,
Batı dünyasının genlerine
öylesine işlemiştir ki, onlar,
13 rakamı ile 1+4+5+3 arasında
bağlantı kurmuşlar ve o gün bu gün
13 rakamını hep uğursuz saymışlardır.
Ne yazık ki, bizim içimizde yaşayan bazı
Bizans veletleri de,
2013 yılında Taksim’in duvarlarına,
“ZULÜM 1453'TE BAŞLADI” diye yazmışlardır.
Fetih’ten rahatsız olanlar, dün de vardı, bu gün de var.
Dün, içimize nifak tohumlarını saçmak için
Lawrence'leri görevlendirmişlerdi onlar…
Hani Arapları Osmanlı'ya karşı kışkırtan,
örgütleyen mavi gözlü sarışın Lawrence’leri..
Hani tıpkı Araplar gibi giyinip,
Araplar gibi konuşanları
hep onlar soktular bizim içimize..…
Hani bir de John Fhilby yani Şeyh Abdullah vardı.
Onu da, İngilizler, Şerif Hüseyin’e
danışman olarak görevlendirmişti.
1885’te Seylan’da dünyaya gelen bu adam,
tıpkı büyük casus oğlu gibi Cambridge mezunuydu.
Birkaç doğu dilinin yanında anadili gibi Arapça biliyordu.
Anadolu’nun masum çocukları olan dedelerimiz,
Çanakkale’de İngilizlerle cedelleşirken,
O, Şerif Hüseyin’le kol kola sarmaş dolaştı.
Birlikte ihanet planları yapıyordu.
Jhon,1930 yılında adını değiştirdi;
öperken ısırmak için adını Abdullah yaptı.
Onun, Irak bölgesinde kadın bir yardımcısı da vardı.
Adı, Gertrude Bell. Namı diğer “Çöl Kraliçesi” idi.
Bell de, Oxford mezunuydu. İngilizce, Arapça,
Kürtçe ve Farsça biliyordu.
Evet, evet dün böyleydi manzara..
Bu gün de pek değişen bir şey yok galiba değil mi?
PKK’lar, DAEŞ’ler YPG’Ler…….
Hepsi çevremizde ve içimizde...
Dünü idrak ederek bu günü düşünerek
FETHİ MÜBİN’İ kutluyoruz.
Ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun..