Şerif Simavi

Şerif Simavi

Gönülden Gönüllere
simavi48@gmail.com

MİNARELER FERYAD EDİYOR

15 Mart 2020 - 22:11

DOSTLARIM!

“KUL HAKKI” “ HUKUKULLAH”

yani “ALLAH HAKKI;

Hayvan Hakkı, gibi bazı kavramlarımız

vardı bizim bir zamanlar..

Bir çoğunu unuttuk bunların maalesef..

Bir de “ TABİAT HAKKI” yani “Doğa Hakkı” vardı.

Onu da unuttuğumuz için

hayatın akışı bozuldu..

Tadımız, tuzumuz kalmadı..

MUTSUZ BİR DÜNYADA yaşar olduk.

Toplumlar huzursuz,

Mevsimler isyanda.

Mabetler de cemaatsizlikten

şikayet etmekte. Kent Minarelerinin feryadı ise bir başka..

Onlar şöyle diyorlar:

“ Çevremi beton yığını gökdelenlerle doldurdunuz.. Eskiden şerefelerimden okunan ezanlar dalga dalga semalara yayılırken şimdi kale duvarları gibi gökdelenleri diktiniz etrafıma. Artık insanlara sesimi duyuramaz oldum.

Kendinize göre buna çare buldunuz güya; gövdemi delik deşik ederek hoparlörlerle kuşattınız etrafımı.

Bir de, onlardan çıkan seslerin volümünün ayarlamasını bir türlü beceremediniz. Kulakları patlatırcasına çıkan bu çağrılarımdan insanları

şikâyet ettiriyorsunuz. Bir yandan: EZANLAR DİNMESİN, BAYRAK İNMESİN, " diye bağırıyorsunuz; bir yandan da, benim, SALATA, FELAHA olan çağrılarımı tesirsiz hale getiriyorsunuz. Oysa bir zamanlar, müezzinlerin şerefelerimden SABA makamında okuduğu ezanlarla SEHER VAKTİNDE, kuş seslerinin arasında müminler, aşk ve şevkle bana doğru koşarlardı.. Yataklarında mışıl mışıl uyuyan çocuklar, benden gelen sesle uyanırlar, huşu ile ALLAHÜEKBER diye Tekbir sesini dinlerlerdi.

İşin daha acı tarafı, hırsızı uğursuzu görüntülemek için kaidemi ve caminin muhtelif yerlerini kameralarla donatmak için matkaplarla oydunuz. Halbuki eskiden insanlar, benim çağrımla dükkanlarının kapılarını bile kapatmadan bana gelirler, huzur içinde ibadetlerini eda ederlerdi."

DOSTLARIM!

Selatin Camilerin minareleri ise ayrı bir feryad içinde. Onlar da çağın insanına küskün ve sitemkâr. Diyorlar ki:

“Sadece bize özgü olan çifte ve üç şerefeyi TAŞRA minarelerine de taşıdınız. Üçyüz, beşyüz senedir beni ayakta tutan taşlarımı delik deşik ettiniz. Üç hoparlör yerine yedi, sekiz, adet dev hoparlörleri gövdeme monte ettiniz.

Nedir bu cehalet?

Nedir bu magandalık?

Nedir bu zevksizlik?

Sizin, tarihe, geleneğe hiç saygınız yok mu? "

Evet, evet, onlar da böyle feryat ediyorlar..

Biz de diyoruz ki:

“Geliniz, minarelerin bu feryadını duyalım.

Çağrılarına icabet edelim.

Salata ve FELAHa koşalım..

Selam ve saygılarımla.