Uzunca bir sohbet yazımdan
Bir paragrafı paylaşmak istedim;
birilerimize aşk, moral ve ümit versin,
birilerimize de, güç ve kuvvet versin diye.
“Malumunuzdur ki, dedemiz Mimar Sinan,
Süleymaniye’yi bitirdiğinde
70 yaşını aşmıştı.
Selimiye’yi bitirdiğinde ise,
86’yı geçmişti.
Vefatından 5 yıl önce yani 94 yaşında iken de,
Üsküdar’daki Atik Valde Külliyesini bitirmişti.
Ünlü Alman Şair Goethe, o büyük eserini,
yani Faust’u yazdığında 82 yaşını geçmişti.
Büyük sahabe; güller gülü Hz. Peygamber’i
aylarca evinde misafir eden;
o şanlı ve şerefli insan Eyüp Sultan Eba Eyüp el- Ensari,
at üstünde İstanbul surlarına dayandığı zaman
90’lı yaşlarını yaşıyordu.
Kendisine, “eserinize şu konuları da yazsaydınız” denildiğinde,
“O konuları daha sonra başka bir eserime yazacağım,”
diye cevap veren Celâl Bayar,
bu sözü söylediğinde 100 yaşını aşmıştı.
Hepimizin adını duyduğumuz Kristof Kolomp,
ABD’yi keşfettiğinde 50’li yaşları çoktan geçmişti.
95 yaşında ölen Mandela, 80’li yaşların
sonuna kadar devlet başkanlığı yaptı.
Onlar hayatta hiç “PES” demediler..
90’lı yaşlara ayak basan Süleyman Demirel ise,
hiç pes etmedi; 76 yaşında bile devletin zirvesinde oturuyordu.
Nüfus kâğıdındaki doğum tarihlerine takılmayalım lütfen.
Gerçek yaşımız, nüfus kâğıdımızda yazan yaş değildir.
Hz. Musa’yı tanıyorsak, üç bin;
Hz. İsa’yı tanıyorsak, iki bin;
Hz. Muhammed’i tanıyorsak,
bin dört yüz yaşımızdayız demektir.”
HOBİLERİMİZİN, ÜMİTLERİMİZİN
HAYIRLI MEŞGALELERİMİZİN
DAİM OLMASI DİLEKLERİMİZLE….