Ali Karaca

Ali Karaca

Hayata Dair Ne varsa Düşünelim
alikaraca@gmail.com

EDEP VE HAYA NEDİR..!!!

23 Mart 2025 - 14:46

Edep ve haya güzel İslam ahlakına ve toplumun töresine uygun davranmak, incelik ve terbiye olarak tanımlanır.
Yüce İslam dini edep ve hayayı hayatın her alanını kapsayan görgü ve ahlak kuralları olarak ifade eder. Toplumsal değer yargıları, iman değerleri ve Türk töresi bizim hayatımızda önemli bir yer tutar.
Edep ve ahlak Allah (C.C) emir ve yasaklarını yerine getirmek kötülükten kaçınmak ihsan derecesine ulaşmaktır. Edep kişinin Allah (C.C) görüyormuş gibi ibadet etmesidir. Edep ve güzel ahlaklı olmak için akıl ve hikmetle hareket etmek Allah (C.C) emrettiği gibi yaşamaktır. Haya ise utanma ve ar duygusudur. Bunun için utanç verici kötü işlerden sakınmak nefsi arzuları terbiye etmektir.
Ede, aklı imal eden onu nurlandıran insanı kemale erdiren ruhsal ve bedensel olarak mutluluğa yani saadete ve selamete götüren en güzel davranış biçimidir. Bütün güzel edepler sevgili efendimiz gönül dünyamızın eşsiz sultanı Hz. Muhammed (S.A.V)'den bütün zahiri ve batini edepler onun yaşantısından öğrenilir. Onun güzel ahlakı ve davranışları doğruluğu bütün edeplerin kanyağıdır. Cahiliye devrinin bütün kötülüklerinden aydınlığa çıkarmak bu güzel ahlakın yol göstergeciliği ile olmuştur.
Güzel ahlak ve haya imanın direğidir. Onu korumak için mümince bir yaşam ve edepli olmak gerektirir. Sevgili efendimiz Hz.Muhammed (S.A.V)'in Hadis-i şeriflerinde 'imanın kemali güzel ahlaktır diyerek bizlere ahlaklı ve edepli bir yaşantının yol göstericiliğini göstermiştir. Müslümanların örnek alacakları tek önder ve lider, gaye, insan ve ufuk peygamber Hz.Muhammed (S.A.V)'dir. Onun güzel ahlakı alçak gönüllü ve tevazu sahibi olması güzel bir fıtrat üzere olmasındandır.
Yüce Allah (C.C) Kuran-ı Kerimde belirttiği gibi şüphesiz nefsini (küfür ve isyandan) temizleyen kurtulmuş (Saadeti) bulmuştur. (Şems suresi 9.Ayeti) İnsanların nasıl bir yol izleyeceğini apaçık bir şekilde ikaz ederek uyarmıştır. Nefis ve kibir Müslümanca bir davranış biçimi ve şekli değildir. Çünkü kibir erdemi yok eder. Mümin bir insan gururlu ve kibirli olamaz ahlak ve edebin olduğu yerde ancak faziletli bir yaşam biçimi erdemli olmayı da gerektirir. Sevgili efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'in Hadisi-i şeriflerinde 'Beni Rabbim terbiye etti ve edebimi de ne güzel yaptı diyerek nasıl bir yüce ahlaka sahip olduğunu tüm insanlığa ve müslümanlara göstermiştir.
Her güzel davranışta olduğu gibi alemlere rahmet olarak gönderilen Fahr-i kainat efendimiz Hz.Muhammed (S.A.V) edep ve hayada en mükenmelci rehber ve yol göstericilikte ise en doğru insandır. Yine Kuran-ı Kerim de ''Göremediniz mi Allah nasıl bir misal verdi "Güzel bir söz kökü (yerde) sabit dalları gökte olan bir ağaç gibidir" (İbrahim suresi 24.Ayeti) Güzellik adına incelik ve zarafet sevgili efendimiz Hz.Muhamed (S.A.V)'e yakıştığı gibi hiç kimseye yakışmamıştır. Çünkü onun güzelik anlayışı Kuran idi. Zira o Kuranın bütün hakikatlerinin aynası güzel ahlak ve edebin de bir şubesi idi. Hiç kimse ile mukayese edilemeyecek ölçüde haya ve edep sahibi idi.
Yüce Allah (C.C) Kuran-i Kerimde Zinaya yaklaşmayın o hayasızlık çirkin aşağı bir iş kötü bir yoldur (İsra suresi 32. Ayeti) İşte hayasızlık ve azgınlık bu fena işlerin yoludur.? Edep ise bir güzelliğin adıdır, ona sahip olmak için mutlaka güzel ahlaklı davranışlar sergilemenizi gerektirir.
Çünkü insanlığın efendisi Hz. Muhammed (S.A.V)'in Hadis-i şeriflerinde söylediği gibi ''Hayrın hepsi hayırlıdır". Çünkü sevgili efendimiz Hz.Muhammed (S.A.V) için hayasızlık büyük bir ayıp ve tehlike arz etmektedir. 'Yer yüzünde böbürlenerek dolaşma çünkü sen (ağırlık ve azemetinle) ne yeri yaratabilir nede dağlar'la ululuk yarışına girebilirsin. (İsra suresi 37.Ayeti) Her müslüman mutlaka bir Kuran edebine sahip olması ona hürmetle muamele etmesi gerekir.
Çünkü Kuran-ı kerim kalbimizi nurlandırdığı gibi bütün kainatı da aydınlattı ahiretimizi için gerekli olan ışığı bize o sundu. Ona karşı çok edepli ve saygılı olmalıyız. Kuran Allah (C.C) kelamıdır onun kaynağı İlah-i dir. İman Rabban-i buyuruyor ki edebe riayet etmeyen hiç kimse Allah'a vuslat yolunda mesafe alamaz yani hak dostu olamaz.
Din büyüklerinin yolu baştan sona edeptir diyerek çok haklı bir noktaya değinerek he şeyin başının mutlka edep ve güzel ahlak olduğunu anlatmıştır. Biz bütün amellerimizden hesaba çekileceğiz. Yüce Kuran-ı Kerimde ‘Allah sizin üzerinde gözetleyicidir. (Nisa suresi 1.Ayeti). Allah (C.C) yaptığımız her şeyden haberdardır.
Edep ve haya çocuklarımıza
kazandıracağımız terbiye İslam ahlakı ile mümkün olabilir. Haram ile helali ayırt edebilecek bir şuura sahip gençlik yetiştirmeliyiz. Bizim için bu en önemli bir görevdir. Mümince bir davranıştır. Gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesi ancak bu sayede mümkündür. Büyük bir dezanformasyonun yaşandığı günümüz de toplumlarda ki ahlaki erozyonun önüne geçmek için alınması gereken tedbirlerin de kar etmediği açıkca görülmektedir.
Hz Peygamber efendimiz (S.A.V)'in ta ilk Peygamber müessesesinden beri insanlar arasında dönüp dolaşarak gelen bir söz vardır. Oda utanmadıktan sonra istediğini yap prensibir. Bu utanma duygusunu yitirmiş insanların yapamayacağı hiç bir şey yoktur her türlü fenalığa karşı açıktırlar. Çünkü sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V)'in haya ve edep duygusu bakımından eşsiz ve emsalsizdi o ne kadar güzel bir ahlak ve edeple hareket ederdi.
O yaratılmışlar içerisinde en çok utanan bir utangaçlığa sahip idi. Aslında onu anlatan Ashab-ı Kiramın ifadeleri ise onun için duvağına bürünmüş gelinlik kızdan daha utangaçtı ifadeleri onun edep anlayışını övmüşlerdir. Her dinin mutlaka bir ahlak düzeni vardır. Fahr-i Kainat efendimiz İslam dininin ahlak düzeni de haya üzerine kurulmuştur diye buyurmuşlardır.
Günah ve ayıp davranışlar için eski büyüklerimiz kabahat da ibadet de gizli yapılır demişlerdir. Haddi aşmak burada çok önemli bir ölçüdür. Haya insanı manen diri tutan değerler manzumesinin bir adıdır. Çünkü haya insanı bir çok şeyden kötülükten geri çekmesi adına ayıplanma endişesidir. Buna mümince dikkat etmek çok önemlidir. Bu duruma dikkat etmemek toplumsal erozyonu da tetikler.
Toplumlar ve devletler ahlaki çöküntüyle yıkılır. Edep ve haya hissi taşımayanlar vatan ve millet sevgisini bilemezler, bu uğurda canlarını feda etmezler çünkü onlar bir değer yargısına sahip değildirler. Böyle hakikatlerden yoksun olanlar imanın gereği olan vatan sevgisinden de mahrum kalırlar. Bayrak vatan için can vermek şehitlik bu yolda kazanılmış en büyük değer Allah (C.C) katındaki en büyük rütbedir.
Edep ve ahlak dışı davranışlar bölücülük propagandası, milletimizin aklını ve vicdani duygularını yok eder. Ahlaki çökütü yaşayan bir millet için kötü sonun yaklaşması kaçınılmaz olur. Edep insanı farklı kılan bir hususiyettir. İman, vatan, millet gibi kavramları ona sahip çıkarak kazanmış oluruz. İnsan edep, haya zarafet ve takvası ile hak katında kıymet kazanır. Şu güzel anlamlı sözümüzle yazımızı taçlandıralım.
Edep edep içinde hayayı arar bir gün
İmanlı gönüllerde doğruyu bulur bir gün.
Ali KARACA
Ali KARACA
Araştırmacı Tarihçi
Yazar ve Şair

YORUMLAR

  • 0 Yorum