Ali Karaca

Ali Karaca

Hayata Dair Ne varsa Düşünelim
alikaraca@gmail.com

CORONA VİRÜSÜ HAKKINDA BİRAZ KONUŞMAK..

23 Mart 2020 - 19:08

Sükut eyledim, kahrı var dediler.

Biraz söyledim, zehri var dediler.

Sustum, kahrından susuyor dediler.

Biraz konuştum, zehrini kusuyor dediler.

Hz MEVLANA

Corona (Covit 19) virürüsü salgını dünyayı kasıp kavuruyor. Yeni, yeni tanımaya çalıştığımız Corona virüsü hastalığı hakkında uzun zamandır suskunluğumuzu bozarak vatandaşlık bilinciyle Mevlana Hazretlerinin dediği gibi biraz konuşalım, fakat bunu bir zehir kusmak olarak da görmeyelim. Corona virüsü ilk olarak 12 Aralık 2019'da Çin'nin Wuhan şehrinde ortaya çıktı. 5 Şubat 2020 günü 491 kişinin ölümüne sebebiyet verdi.

Tehlikenin izleri artık yavaş yavaş bütün dünya da görülmeye başlamıştı. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) dünya çapında bir salgın hastalıkla yani Pandemi ile karşı karşıya olduğunu gördüğü için tebdirlerin alınabilmesi için acil önlem duyuruları yaptı. Hastalığın başlangıcı Çin'nin Wuhan şehrinde bir deniz ürünleri lokantasında yemek yiyenlerde başladı. Sadece 5 kişi hastalamış ve sebep belli değilken Çinli bilim adamlarınca olası bir virüs salgını uyarısı yapıldı. Çin moleküler tıptaki gelişmişliğini kanıtladı ve yeni virüsü sadece 20 günde tanımladı. Bu durum Çin için önemli bir başarı olarak görülebilir.

Bizler Türkiye olarak diğer ülkelere göre biraz daha şanslıyız; çünkü Corona virüsü hastalığı ile vakaları ile ilgili önlemlerimizi hastalık gelmeden Sağlık Bakanlığı sayesinde almaya başladık, ta ki Ümre dönüşü ziyaretçiler gelene kadar her şey o zamana kadar hastalık çok doğru bir şekilde konsilide ediliyordu? Fakat Ümrecilerin ve Avrupa da ki dönüşlerin getirebileceği virüsü hesaba katmadık ve hastanelerimiz ciddi anlamda Corona vakaları ile tanışmaya başladı şimdiye kadar 21 can kayıbına mal olduğunu biliyoruz. Özellikle Corona virüsünün yaşlı hastalarımızda daha çok sonuç alındığı gerçeği ortadayken 65 yaş üstü insanlarımızın adeta dalga geçercesine sokaklarda ve piknik alanlarında olmasını kabul etmek duyarsızlığı bizim Mevlana hazretlerinin de şiirde söylediği gibi susmayacak koşucağız ve sitemlerimizi edeceğiz.

İstanbul'da bu pazar günü havanın da güzel olması dolayısıyla ormanlık alanlar deniz kenarları ve parklar, doldu taştı? Özellikle 65 yaş üstü olan vatandaşlarımız yaşları 70, 75 ve 80 üzeri olanlar TV kameralarına bize bir şey olmaz veya ne yapalım evde canımız sıkılıyor tezi kabul edilebilir değildir. Tabi ki gezmek hava almak herkesin özellikle yaşlılarımızın hakkıdır, fakat devletimiz böyle bir yasak kararı aldığında bu duruma herkesin saygı göstermesi ve başka vatandaşlarımızı riske atmak olacağını ifade ederken bu böyle olmamalıydı. Kurallar uyulmak için konulur kim olursa olsun devletin koyduğu kanunlara saygı göstermek erdemini hep birlikte göstermeliyiz. Kanunlara ve nizamlara uyduğumuz sürece devletimizin işini de kolaylaştırmış oluruz.

Türkiye'de de etkisinin gösteren Corona virüsüne yönelik sık sık açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca,beyefendinin zaman zaman sosyal medya hesabı üzerinden yeni bilgileri paylaştığı görülmektedir. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, vaka sayısına ilişkin detayları duyurarak şu ifadeleri kullandı; Yeni hayatlar kaybediyoruz. Vaka sayıları artıyor. Fakat mümkün olduğunca çok sayıda test yaptığımız unutulmamalı. Tedavi altına alınmış her hastayla,da salgının önünü kesmiş oluyoruz. Evimizde kalalım. Risk almayalım. Hayat eve sığar. Yani evimizde kalarak hem daha sağlıklı olacağız hemde devletimize vaka sayısında yardımcı olmuş olacağız. Durum ciddi fakat panik havası estirmeye ve kaos ortamı yaratmaya da hiç gerek yok.

Bu işler bilimselikle ve önlem alarak çözülür. Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere, doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza güvenimiz tamdır. Onların bu süreçte ki özverili çalışmaları takdire şayandır. Ayrıca Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan beyefendi, corona virüsü salgını nedeniyle ev telefonlarından vatandaşlarımıza sesli mesaj göndererek “evde kal” uyarısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan beyefendinin Corona virüs salgını nedeniyle, mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmaması ve evde kalınması uyarısında bulundu. Bu durum moral ve motivasyon olarak da çok önemli bir inceliktir. Fakat sanki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi hiç sesli mesajı telefon araması yapmamış gibi yaşlı vatandaşlarımız hatta onu sevenler ve taraftarları bu uyarı ve ikazları göz önünde bulundurmuyorlar.

Hayat kurtaran sağlık çalışanlarımızın ve doktorlarımızın üstün gayreti başta olmak üzere, İçişleri Başkanlığı teşkiltlarımızın, Yerel yöneticilerimizin ve sağduyulu vatandaşlarımızın özverileri ortadayken kanun tanımamazlık Türk insanına yakışmıyor, bu kısıtlma sadece yaşlı insanlarımızla sınırlı herkes iyi kötü işinde gücünde fakat kronik hastalıkları (Kalp, Akciğer, Tansiyon ve Diyabetik hastalıklar) olanlar riskli gurupta olanlardır. Onun için gelin bu kurallara uyun, ikaz ve uyarıcılığımız sizlere ve tüm vatandaşlarımızadır? Çünkü herkes belli risk altındadır ve temizlik bu dönem de üst seviyeye çıkarılarak hijyen kurallarına mutlaka uyulmalıdır. Toplu bir arada olma ve yakınlaşmama önlemler açısından önemlidir. Özellikle değerli büyüğümüz Başkent Üniversitesi eski Dekanı ve Çocuk onkoloji uzmanı Prof Dr Faik Sarıalioğlu abimiz bizleri hemen hemen her gün uyararak sosyal medya üzerinden hastalığın seyri ile ilgili destek vermekte ve uyarmaktadır. Bu hizmetlerinden dolayı şahsım ve yüce Türk milleti adına kendilerine teşekürler ederim.

Corona virüsünün ülkemize geldiği günden itibaren kaos ortamı yaratmak isteyenlerin baltayı taşa vurmasından daha da hoşnut olduğumuz hiç bir şey yoktur. Özellikle temizlik maddeleri konusunda (Kolanya, maske, Antiseptik) stok yaparak fahiş fiyatlarla ürün satmak isteyenlerin hevesleri de kursağında kaldı. Serbest piyasa ekonomisi var diyerek fırsatçılık yapmak isteyenler ülkemizin iki yüzlü fırsatçı, insanlarıdırlar.Gemi battığında gemiyi ilk terk edecek olan bu tür çıkarcı güruha cevabını yüce Türk milleti elbette verecektir. Bu insanların kimler olduğunu hepimiz biliyoruz, gün siyaset yapmak ve polimikler üretmek günü değildir. Birlik ve beraberliğimize her zamankinden çok daha ihtiyaç duyduğumuzu görüyoruz, insanlarımıza yardım elini mutlaka uzatalım ve hayır yapacak vatandaşlarımızı da göreve çağıralım. Hayır da mutlaka yarışalım.

 

Görüyoruz ki Çin büyük salgınla mücadele ederken ciddi ölüm vakaları ve maddi kayıplar yaşadı, keza İtalya da sistem çöktü, toplu ölümler oldu, Fransa'da da büyük kaos var, ABD şimdilik zor durumda İngiltere de işler hiç iyi değil Almanya ve Avusturya çok iyi önlemler aldı ve Corona virüsüne karşı en kazançlı çıkan onlar? Türkiye orta bir yerde bizler devletimize yardımcı olursak bu durumu en az hasarla atlatacağız, konuşmak zorundayız ve kurallara karşı gelenlere karşı da görevimizi yerine getirmek zorunluluğun da olduğumuzu hiç bir zaman unutmamalıyız. Batı Avrupa bu şekilde çökerken bizim inancımız ve itikatımız yani Müslümanlığın gereği temizlik kuralları da bu işte önemli etkendir. Şimdi yapacağımız şey daha da dikkat etmek ve kurallara uymak olacaktır. Tedbir bizden takdir yüce Allah (C.C) aittir.

Şimdi söz gümüşse sükut altın değildir. Mevlana Hazretlerinin dediği gibi sumayacağız ve konuşacağız...

Ali KARACA

23.03.2020

İSTANBUL