Ali Karaca

Ali Karaca

Hayata Dair Ne varsa Düşünelim
alikaraca@gmail.com

ZENGİNLİK, ALLAH YOLUNDA İNFAK ETMEK DEMEKTİR....!!!!

21 Mayıs 2020 - 01:27


Yoksulların ve gariplerin peygamberi, hak ve hukukun temsilcisi yüce kitabımız Kuran-i Kerim'in güzel ahlakını inşaa ettiği, sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V) bir beşerin en müstesna örneğidir.

Ey garipler garibi

Ey yetimler yetimi

Düşünkünlerin kanadıydın

Yoksulların sahibi

Nerde kaldın ey Resül

Nerde kaldın ey Nebi..

Prof Dr Nurullah GENÇ

Cahiliye döneminde ki Mekke'nin en zengin 3-5 kişisinden birisi olan sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V)'in ilk eşi Hz Hatice (R.A) validemizin serveti bütün mal varlığı İslam dini uğrunda ve sevgili eşleri için, Allah (C.C) yolunda infak edilerek tüketildi?

Daha sonra, tek hurmayla beslenen yada bazen yiyecek bir lokma bulamayan açlıktan karnına taş bağlayan İslam Peygamber'i Hz Muhammed (S.A.V)'in hayatı mutlaka örnek alınmalıdır. O büyük servet sevgili eşleri uğruna ve Allah (C.C) yolunda tüketilerek harcanmıştır.



Müslüman kendi nefsi için değil yüce Allah (C.C)memnun etmek için onun uğrunda infak ve yine onun rızasını almak için harcayan kişi demektir. Kudretimizi elinde bulunduran ve bize rızık veren yüce Yaradana karşı da böylece kulluk görevimizi yerine getirmiş oluruz. Mümin insan sade ve basit bir hayatı seven gösterişten kaçınan israfçı olmayan, komşusu açken tok yatmayan kişi demektir. Kuran-i Kerimin lafzında ve manasında yığmak, balyalamak veya destelemek diye bir şey yoktur.

Yamalı cübbe giyen Hz Ömer (R.A) gibi halkla iç, içe yaşayan saltanattan ve gösterişten kaçınan sadeliği seçen adaletli olan ve adil davranışlar segileyen, gibi örnekler önümüzde varken, Fakirlik edebiyatıyla hikayeleriyle halkı kandırıp kendileri için saraylar ve villalar inşa edenler, beş yıldızlı otellerde Ramazan iftarları düzenleyenler zenginleşerek TV'lerde salya sümük ağlayarak din programlarından büyük ücretler alanlar nasıl olur da yüce İslam dinin temsilcileri olabilirler?

Varlık içerisinde lüks tüketim yaparak insanlarla arasına duvar örenler, kamuya ait harcama yetkisini fütursuzca kullananlar ve daha da acısı kendileri zenginlik içerisinde yüzerken fakirlere sabrı ve kanaatkarlığı öğüt edenler sizlerin üzerinde yetimlerin ve öksüzlerin hakkı olduğunu asla unutmayınız. Bir haramı çeşitli dolamaçlı yollarla helalleştirmeye çalışanlar, haksızlık karşısında dilsiz şeytana dönenler sizler de bu konuda ki hesabınızı nasıl vereceksiniz.

Zenginlik ve saltanat fani dünya işleridir? Ebedi bir saadet ve ahiret hayatı mümin için kazanılmış sınav; mutlulukların en güzelidir. Ne mutlu Allah (C.C) uğrunda kulluğunu izar edenlere, imtihanını başarabilenlere? Fakiri düşünenlerin garibanların ve yoksulların yanlarında olanların aynı zaman da Allah (C.C) rızasına nail olacağından hiç şüphe yoktur. ''Bu Allahın fazlıdır onu dilediğine verir ve Allah büyük fazlın sahibidir'' (Cuma süresi 4. Ayeti) Sizin becerinizin ve yeteneğinizin servet kazanmada ki hükmü yüce Allah (C.C) aittir.

Bir gün Hz Ömer (R.A) sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V)'in ziyaret eder? Hz Ömer (R.A) hiç bir zaman izin almadan, müsade olmadan içeri girmez? Zaten onu adaletli ve adil kılan şey kendisinin bu şekilde ki hassasiyetidir. İzin verilir ve Hz Ömer (R.A) huzurdadır; birde ne görsün Hz Peygamberimiz (S.A.V) hasır üzerinde yatmaktadır ve hasır Resulullahın vücudunun belli yerlerinde çukur iz bırakmıştı, bu hali gören Hz Ömer (R.A) ağlamaya başladı, Hz Ömer’in ağladığını gören Peygamberimiz (S.A.V) efendimiz sordu; Niçin ağlıyorsun Ya Ömer?

Hz Ömer (R.A) cevaben dediler ki?

Niye ağlamıyım ki, Ey Allah’ın Resul'ü Kisra'lar ve Kayser'lerin çokça nimetleri vardır. Onlar rahat yataklarında yatarlar,siz ise kuru bir hasır üzerinde yatıyorsunuz halbuki siz Allah’ın dostusunuz elçisisiniz, Nebisisiniz onlar ise Allah’ın düşmanları, Ey Allah’ın Resul'ü müsade buyurursanız da altınıza yumuşak bir şeyler sersek, Nebisini o şekilde görmek Hz Ömer (R.A) üzüntüye gark etmiştir. Ne de olsa o bir peygamber ve Allah (C.C) Resul'üdür.

Hz. Ömer (R.A) sözlerini dinleyen Peygamber efendimiz (S.A.V) şöyle bir cevapta bulundu? "Ya Ömer bizim kalplerimiz yalnızca Allah sevgisiyle ile huzur ve rahatlık bulur.'' Bu durum geçici bir yaşam öyle bir saltanata, debdebeye değmez. Bir insanoğlu bir parmağını denize daldırmış olsa ondan ne kadar su olabilir ki? İstemez misin ya Ömer, dünya hayatı onların, ahiret bizim olsun. İşte fani dünya hayatı ile ebedi ahiret hayatının mukayesesi böyle yapılabilir. Yüce, İslam peygamberi Hz Muhammed (S.A.V)'in ölçüsü ve kriteri budur.

Yüce Allah (C C) ilmi isteyene zenginliği dilediğine veriyor? O zaman bize bahş edilen bu lütuflardan bizde yine Allah (C.C) yolunda infak ederek onu hoşnut edelim. Yüce İslam dini düşküne ve ihtiyaçlı olan insanlara karşı şevkatli ve merhametli olmayı emrediyor. Mümince bir davranış da kendi nefislerimizi terbiye ederek Allah (C.C) yolunda harcamak ve infak olmalıdır. Kendi emeğiniden ve helal kazancından yardım etmekten daha güzel ve lezzetli bir şey ne olabilir ki?

Üzerlerinde kul hakkı olanlar mutlaka hesaba çekileceklerdir. ''Ey millet uyanın ve kendinize gelin." Yolsuzluk Hırsızlık değildir fetvaları verenlerin yalanlarına inanmayın siyasilerin politik aldatmalarına, hiç bir zaman kanmayın? Yüce Allah (C.C) yolunda infak ederek mal ve mülke kıymet vermeyenleri, yardımsever halkımızı ve merhametli olanları elbette ki buradan tenzih ediyorum.

Ey müminler yüce kitabımız Kuran-i Kerim'in söylemlerine kulak verin ve ''Emir olunduğunuz üzere dosdoğru olun.''

(Hud suresi 112. Ayeti)

Ali KARACA

21.05.2020

İSTANBUL

----------------------------



Hayat dediğin oyun ve oyuncaktan ibarettir.

وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌۜ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ ﴿٦٤﴾



Meal (Diyanet)

﴾64﴿ (Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!